- her
sıfat Önüne geldiği ismin benzerlerini "teker teker hepsi, birer birer hepsi, birer birer tamamı" anlamıyla kapsayacak biçimde genelleştiren söz"Bir hafta, her gece çalışmak suretiyle hikâyesini bitirdi." - H. E. Adıvar
- her bir
sıfat Sayılabilen şeylerin ayrı ayrı hepsi, beher (I)
- tüm
isim Bir şeyin bütünü, tamamı, hepsi"Parasının tümünü kaybetti."
- tüm
isim Tümsek
- bütün
sıfat Eksiksiz, tam"Size bütün bir kış için kuru ot temin edecek." - N. Hikmet
- her biri
zamir Ayrı ayrı hepsi"Şu dünyada her birimiz alnımızın teriyle ekmeğimizi çıkarmak zorundayız." - Halikarnas Balıkçısı
- düzensiz
sıfat Düzeni olmayan veya düzeni bozuk, karışık, tertipsiz, intizamsız, gayrimuntazam, aritmik"Parasız, arkadaşsız, huzursuz, düzensiz, yarı aç yarı tok bir yaşam sürdürüyorduk." - A. Kutlu
- alışılmış
sıfat Her zamanki, mutat"Yayımcılar, kazanç amacıyla alışılmış yapıtlar sunarlar okuyucuya." - N. Cumalı
- mutat
sıfat Alışılmış, alışılan"Halk onu okuyor ve seviyor, polis ve mürteci çevreler ise ona kin besliyor ve mutat vasıtalarla tasfiye etmeye çalışıyorlardı." - N. Hikmet
- hepsi
zamir Bütünü, tamamı, tümü, cümlesi"Mücrim onlarmış gibi, baktım, hepsi hüzünde / Çocuk utangaçlığı var hepsinin yüzünde" - F. N. Çamlıbel
- her defasında
- her tarafa
- her, her bir