- büyük
sıfat Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı"Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz." - Y. Z. Ortaç
- kaba
sıfat Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı"Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." - Ö. Seyfettin
- ahmak
sıfat Aklını gereği gibi kullanamayan, bön, budala, aptal"En doğru, en yüksek fikir, bir cahil veya ahmağın elinde gülünç, değersiz bir hâle gelebilir." - M. Kaplan
- bön
sıfat Budala, saf, avanak, ahmak"Sandığınız kadar bön bir insan değilim ben." - N. F. Kısakürek
- kabaca
sıfat İrice, büyükçe
- aptal
sıfat Zekâsı pek gelişmemiş, zekâ yoksunu, alık, ahmak, alık salık"Aptal bir gülüşle yüzüne bakıyorum." - Y. Z. Ortaç
- galiz
sıfat Kaba ve çirkin, iğrenç
- aptalca
sıfat Biraz aptal, alık salık"Asansör durduğunda, aptalca olduğunu bile bile hâlâ bu kaçırılma olasılığına kafa yoruyorum." - A. Ümit
- dangalak
isim Akılsız, düşüncesiz kimse"Bu dangalağın hiçbir şeyden haberi yoktu." - Ö. Seyfettin
- aptal, aptalca, kaba, duygusuz,
- dangalak.