- gürültü
isim Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata"Gemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara." - Ç. Altan
- iflas
isim, ticaret Borçlarını ödeyemediği mahkeme kararı ile tespit ve ilan olunan iş adamının durumu, batkı, batkınlık, müflislik"Her gün küçük tüccarlardan birisi iflasa sürükleniyordu." - N. Cumalı
- çarpma
isim Çarpmak işi"Ayşe'nin yüreği daha hızlı çarpmaya başladı." - Ö. Seyfettin
- kaza
isim İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması
- kaza geçirmek
can ve mal kaybına veya zararına neden olan kötü bir olayla karşılaşmak
- hızlı
sıfat Çabuk, seri, süratli"Bir akşamüzeri her zamanki hızlı adımlarla geldi." - A. Kutlu
- kırmak
-i Sert şeyleri vurarak veya ezerek parçalamak"Taşları kırmak. Bardağı kırmak."
- gümbürtü
isim Birdenbire yankılı ve derinden gelen patlama, yıkılma, çarpma sesinin adı"Sessizlik öyle yoğun ki handiyse yüreklerinin gümbürtüsünü işitiyorlar." - A. İlhan
- gümbürdemek
nsz "Gümbür" diye ses çıkarmak"Gümbürdeyen seslerinden en yiğit olanınızın yüreğine korku düşerdi." - K. Bilbaşar
- çökmek
nsz Bulunduğu düzeyden aşağı inmek, çukurlaşmak"Toprak çökmek. Yol çökmek."
- parçalamak
-i Parçalara ayırmak, bütünlüğünü bozmak, parça parça etmek"Biraz iyi bakınca gördüm ki kuş, yılanı parçalayıp yiyor." - M. Ş. Esendal
- çarpışma
isim Çarpışmak işi, müsademe, sadme"Böylelikle İstanbullu işçi iki emperyalist sermayenin çarpışmasına alet olacaktı." - N. Hikmet
- batma
isim Batmak işi
- parçalanmak
nsz Parçalama işine konu olmak, parçalara ayrılmak, paralanmak"Mine'nin parçalanmış bedeni gözlerimin önüne geliyor." - A. Ümit
- çökme
isim Çökmek işi
- batmak
nsz Bir sıvının üstündeyken içine gömülmek"Sonra hani bir gemimiz batmıştı." - S. F. Abasıyanık
- düşmek
-e Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek"Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor." - R. N. Güntekin
- çarpmak
-e Hızla değmek, vurmak"Eşiği aştım, içeri girdim, ortada duran uzun bir masaya çarptım." - A. Kutlu
- çatırtı
isim Çatırdama sesi"Az sonra tutuşan çalıların çatırtısı sağanak sesini bastırmıştı." - R. H. Karay
- şangırtı
isim Tabak, bardak, şişe vb.nin bir yere veya birbirine çarparken, kırılırken çıkardığı sesin adı
- kilitlenme
isim Kilitlenmek işi
- kilitlenmek
nsz Kilitleme işi yapılmak"Kapı Nihat'la Muazzez'in üstüne kilitlendi." - P. Safa
- çakılma
isim Çakılmak işi
- top atma
- gürültü ile kırılmak
- şiddetli ses
- havlu ve perde yapımında kullanılan kaba bez.