-
tren kazası : isim Demir yolunda meydana gelen kaza
-
iş kazası : isim, hukuk İş yerinde meydana gelen ve işçiyi bedensel veya ruhsal yönden etkileyen olay
-
kaza kurşunu : isim Yanlışlıkla gelen mermi"Bir kaza kurşunu ile yahut bombardımanda ölebilirdi." - R. H. Karay
-
kaza dairesi : isim, hukuk Yargı çevresi
-
ferdî kaza sigortası : isim, ekonomi Deprem dâhil her yerde oluşacak kaza sonunda ortaya çıkan sakatlık, hastalık veya ölüm dolayısıyla ödenecek para tutarını belirleyen sözleşme
-
görünmez kaza : isim Umulmadık zamanda, umulmadık biçimde olan kaza
-
zincirleme kaza : isim Üç veya daha çok aracın trafik kazasına karışması durumu
-
kaza atlatmak : kaza tehlikesi geçirmek
-
kaza etmek : din b. (***) vaktinde kılınmayan namazı, tutulmayan orucu dinî kurallara uygun olarak sonradan yerine getirmek
-
kaza geçirmek : can ve mal kaybına veya zararına neden olan kötü bir olayla karşılaşmak
-
kaza geliyorum demez : "kaza, beklenmedik zamanda, ansızın olur" anlamında kullanılan bir söz
-
kaza ile : kazara
-
kazaya bırakmak : din b. (***) namazı vaktinde kılmayarak daha sonra kılmak için ertelemek
-
kazaya kalmak : din b. (***) namaz, vaktinde kılınamamak
-
kazaya rıza göstermek : yargıya, verilen hükümlere boyun eğmek
-
kazaya uğramak : kaza geçirmek