- sahil
isim Karanın deniz, göl, ırmak boyunca uzanan bölümü, kıyı, yaka, yalı"Üzerinde resmî elbise olduğu hâlde onu, sahile yanaşmış duran küçük ve meçhul bir sandala doğru ilerlerken görüyoruz." - E. M. Karakurt
- yaka
isim Giysilerin boyna gelen, boynu çeviren bölümü"Paltosunun yakasını kaldırıp tenha caddeyi tutturdu." - Y. K. Karaosmanoğlu
- kenar
isim Bir şeyin, bir yerin bitiş kısmı veya yakını, kıyı, yaka"O sırada karşı taraçadaki kadın elinde pirinç tası olduğu hâlde taraçanın kenarına kadar geldi." - O. V. Kanık
- kıyı
isim Kara ile suyun birleştiği yer"Kandilli akıntısını geçiyoruz. İşte Küçüksu kasrı, kıyıda bembeyaz gülüyor." - Y. Z. Ortaç
- seyretmek
nsz Bir şeyin durumunu, oluşumunu gözlemek, bakmak
- sürmek
-i, -e Yönetip yürütmek, sevk etmek
- deniz kıyısı
Coğrafya, Kıyı Çizgisi. Denizlerin karalarla olan sınırı.
- yalı
isim, denizcilik Sahil
- deniz kenarı
- kızak için uygun yokuş
- kızakla yokuştan kayma
- kıyı, sahil, kızakla kayılabilecek yokuş, yokuştan kızakla kayma, kıyı boyunca gitmek, yokuş aşağı inmek
- kıyısal