- giyim
isim Giyme işi
- üst
isim Bir şeyin yukarı, göğe doğru olan yanı, üzeri, fevk, alt karşıtı"Köyün üst tarafında, saman, taş ve yangın arasında, üstü sazlarla örtülmüş bir kulübenin önünde ateş yanıyor." - H. E. Adıvar
- giyim kuşam
isim Üst baş"Giyime kuşama para harcamazdı." - Y. Z. Ortaç
- çamaşır
isim İç giysisi"Çamaşırlığa çamaşır yıkamaya gitmiştim." - A. Ağaoğlu
- elbise
isim Giysi"Üzerinde hafif elbiseler vardı, başı kavuksuzdu." - A. Kabaklı
- kıyafet
isim Giysi"Bu çelişki, kıyafetinin seçimi konusunda onu çıkmaza sokuyordu." - N. Bezmen
- giysi
isim Her türlü giyim eşyası, giyecek, elbise, kıyafet, esvap, libas, urba"Hanımlar tatil köylerinde son moda giysiler giyiyorlar." - Ç. Altan
- giyecek
isim Giysi
- esvap
isim Giysi"Bütün esvabı bir mintan ve eski bir pantolondan ibaretti." - Y. K. Beyatlı
- üniforma
isim Aynı işi yapanların giydikleri, tüzükle belirtilmiş, bir örnek giysi
- giysiler
- örtüler
- giysi, giyim, elbise, paltar, libas, eğin, üst baş