-
iç çamaşırı : isim Fanila, külot, sütyen gibi tene, içe giyilen giysi
-
kirli çamaşır : isim Kirlenmiş giyecek
-
çamaşır takımı : isim Fanila, atlet ve dondan oluşan iç giyim
-
çamaşır ipeği : isim Nakış yapmakta kullanılan ipek iplik
-
çamaşır sabunu : isim Çamaşır yıkama işinde kullanılan sabun
-
çamaşır ipi : isim Kurutmak için üzerine çamaşır asılan ip veya tel
-
çamaşır makinesi : isim Çamaşır yıkamaya yarayan araç"O gün bugündür çamaşır makinesi durmaksızın çalışıyor." - E. Şafak
-
çamaşır kazanı : isim İçinde çamaşır kaynatılan kazan
-
çamaşırhane : isim Çamaşırlık"Çamaşırhanenin arkasındaki duvardan atladım, dedim." - R. N. Güntekin
-
çamaşır azgını : sıfat Çok yıkanmaktan dolayı hırpalanmış, eskimiş, örselenmiş"Çamaşır azgını önlüğü, iki üç yerinden yamalı." - A. Rasim
-
çamaşır deterjanı : isim Çamaşırların temizlenmesini sağlayan kimyasal bileşim
-
çamaşır dolabı : isim Çamaşır saklamada kullanılan çekmeceli dolap
-
çamaşır leğeni : isim İçinde çamaşır yıkanan, metal veya plastikten yapılmış geniş kap
-
çamaşır mandalı : isim Kuruması için asılmış çamaşırları ipe sıkıca tutturmak amacıyla kullanılan küçük, tahta veya plastik kıskaç
-
çamaşır sepeti : isim Kirli veya yıkanmış çamaşırların içinde toplandığı sepet"Kucağında sımsıkı tuttuğu, tepeleme kıyafet dolu çamaşır sepetini yere bıraktı." - E. Şafak
-
çamaşır sodası : isim Beyaz çamaşırların yoğun veya asitli kirlerini eritmek için kullanılan sodyum karbonat
-
çamaşır suyu : isim Çamaşırların beyazlamasını ve kolayca temizlenmesini sağlayan kimyasal birleşimli su
-
çamaşır ertesi olmak : çamaşır yıkamaktan aşırı yorulup hasta olmak"Çamaşırlığa çamaşır yıkamaya gitmiştim." - A. Ağaoğlu