anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

close

Kelimeler > C ile başlayan kelimeler > close nedir ?
close
close, close nedir ,close ne demek
  • kapalı

    sıfat Kapanmış olan, açılmamış, açık karşıtı"Şimdi oğlunu kanlı göğsü, kapalı gözleri, mor dudaklarıyla görür gibi oluyordu." - N. Hikmet

  • içli dışlı

    sıfat Senli benli, aşırı teklifsiz, sıkı fıkı, yağlı ballı"En çok yurdumdan söz ettim / Doğayla, insanla içli dışlı" - C. Külebi

  • sıkı

    sıfat Dar"Sıkı bir kemer."

  • son

    sıfat Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." - P. Safa

  • yakın

    sıfat Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı

  • kıt

    sıfat İhtiyaca yetmeyecek kadar az, bol karşıtı"O devirde bizim gibi henüz askere gitmemiş şoförler çok kıttı." - A. Gündüz

  • kardeş

    isim Aynı anne babadan doğmuş veya anne babalarından biri aynı olan çocukların birbirine göre adı"Öz kardeş. Üvey kardeş. Kız kardeş. Erkek kardeş."

  • geçit

    isim Geçmeye yarayan yer, geçecek yer"Başka türlü düşünmek, köprüyü bırakıp çayda geçit aramaya benzer." - T. Buğra

  • akraba

    isim, hukuk Kan bağıyla birbirine bağlı olan kimseler"Geceleyin, babam, amcam, akrabamız, hepsi istasyonda idiler." - Y. K. Beyatlı

  • sonuç

    isim Bir olayın doğurduğu başka bir olay veya durum, netice

  • sıkı fıkı

    sıfat Birbiriyle çok samimi

  • sona ermek

    son bulmak"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." - P. Safa

  • son vermek

    bitirmek, sona erdirmek"Gündüzün son ışıklarıyla beraber sanki odadan eşya da çekiliyordu." - P. Safa

  • yakından

    zarf Yakın bir yerden, yakın olarak"Yakından bakılırsa iyi görülür."

  • sık

    sıfat Benzerleri veya parçaları arasında çok az aralık bulunan, seyrek karşıtı"Ağaçları sık bir bahçe. Sık saç."

  • örtmek

    -i Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak"Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü." - A. Gündüz

  • nihayet

    isim Son"Ben nihayete doğru yanımdaki çocuğu dürterek kalktım." - Ö. Seyfettin

  • saklı

    sıfat Saklanmış olan"En azılı küfürler kalın bir argo kabuğu içinde saklı." - B. R. Eyuboğlu

  • kapamak

    -i Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek"Hasan, yıldırımla vurulmuş gibi hemen kapıyı kapadı, kaçtı." - H. E. Adıvar

  • kapatmak

    -i Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek"Evvelki hafta mühendis İlhami Bey'le karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar." - H. Taner

  • anlaşmak

    nsz Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak"Bakın böylesine bir dilimiz olmasaydı, nasıl anlaşacaktık şimdi?" - N. Uygur

  • bitirmek

    -i Bitmesini sağlamak, sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak"Bu işi sonuna kadar bitirmek lazım." - P. Safa

  • cimri

    sıfat Elindeki parayı harcamaya kıyamayan, bitli, eli sıkı, ekti, hasis, kısmık, kibritçi, mıhsıçtı, nekes, pinti, sıkı, varyemez

  • hasis

    sıfat Cimri"Hasis kadın tozu dumana katar, kıyameti koparır." - P. Safa

  • hemen hemen

    zarf Nerede ise, az zaman sonra"Hemen hemen hepsi vatana döndüler." - B. Felek

  • samimi

    sıfat İçten (duygu vb.)"Sanatkâr, bizi söylediklerinin samimi olduğuna da inandırmalı." - O. V. Kanık

  • dikkatli

    sıfat Dikkat eden, özen gösteren (kimse)

  • titiz

    sıfat Çok dikkat ve özenle davranan veya böyle davranılmasını isteyen (kimse), memnun edilmesi güç, müşkülpesent"Kendisi gayet titiz, kibirli, azametli, öfkeli olduğu için hizmetçileri ve adamları korkarlar imiş." - A. Rasim

  • bağlamak

    -i, -e Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak"Gemiyi iskeleye bağlamak."

  • yakında

    zarf Yakın bir yerde"Yakında mı oturuyorsunuz?"

  • neredeyse

    zarf Hemen hemen"Arabacım neredeyse donmak üzereydi." - K. Hulûsi

  • sıkışık

    sıfat Sıkışmış bir durumda olan"Size bu kadar ücreti niye ödemekteyiz, böyle sıkışık anlarımızda?" - A. İlhan

  • kesmek

    -i Bıçak, makas vb. bir araçla bir şeyi ikiye ayırmak, parçalamak, doğramak"İpi kesmek."

  • dar

    sıfat İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı"Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım." - A. Ağaoğlu

  • mahrem

    sıfat Yakın akrabadan olduğu için nikâh düşmeyen (kimse)

  • yaklaşmak

    -e Arada az bir aralık kalacak biçimde ilerlemek, aradaki uzaklığı azaltmak veya büsbütün ortadan kaldırmak için ileri gitmek"Saat sekiz buçuğa yaklaşıyordu." - S. F. Abasıyanık

  • kapanmak

    nsz Kapalı duruma gelmek"Son basamağı aştığım zaman, babanın kapısı hızla yüzüme kapandı." - Y. Z. Ortaç

  • anlaşmaya varmak

    bir konuda birisiyle anlaşmak"Konuşmadan başka anlaşma aracı yok mu?" - N. Uygur

  • avlu

    isim Bir yapının veya yapı grubunun ortasında kalan üstü açık, duvarla çevrili alan, hayat (II), hanay, sahn"Yüksek, sur gibi kalın duvarın ardındaki küçük avluya kunt demir kapıdan girilirdi." - A. Kutlu

  • bitiş

    isim Bitme işi"Romanlarda olduğu gibi bir başlangıç, bir bitiş arzu ediyordu." - S. F. Abasıyanık

  • havasız

    sıfat Havası olmayan, hava almayan

  • ihata etmek

    çevirmek, çevrelemek, kuşatmak, sarmak

  • kapanış

    isim Kapanma işi"Yerlere serilmiş yapraklar, sonbaharın bir anne hâlinde büyük mateme kapanışını düşündürüyor." - İ. A. Gövsa

  • kapatma

    isim Kapatmak işi"Kendi elimdeki poşetin ağzını kapatmaya çalışırken onun elindekilere takıldı gözüm." - E. Şafak

  • kilitlemek

    -i Anahtarla kilidi kapamak"Kapıyorum zannıyla kilitlemişim, diyordu." - M. C. Kuntay

  • sürgülemek

    -i Sürgü sürerek kapamak

  • sıkı ağızlı

    sıfat Gizli kalması gereken şeyleri başkasına söylemeyen, sır tutabilen, ketum"Bir şey var ana ama sen babamdan daha sıkı ağızlısın, ölsen söylemezsin." - Y. Kemal

  • boğucu
  • bunaltıcı
  • kitlemek
  • ağzı kısarak söylenen
  • etrafı çevrili arazi
  • etrafını çevirmek
  • giriş yolu
  • gizli tutulan
  • kapatılmışı
  • kilise avlusu
  • kısımları birbirine yakın
  • rüzgâr yönüne doğru
  • tıkamak doldurmak
  • ve iskoç geçit
  • yakın birbirine yakın
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • selim
  • dakik
  • kadınsı
  • kıvamsızlık
  • leziz
  • lezzetli
  • kırılgan
  • kadınca
  • duygun
  • huzurlu

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı