- kutu
isim İnce tahta, mukavva, teneke, plastik vb.nden yapılmış, genellikle kapaklı kap"Enfiyesini, üstü mineli bir kutudan çekerdi." - A. Ş. Hisar
- göğüs
isim Vücudun boyunla karın arasında bulunan ve kalp, akciğer vb. organları içine alan bölümü, sine
- sandık
isim İçine çeşitli şeyler konulan, tahtadan yapılmış, kapaklı ev eşyası"Dolabını, sandığını, kitaplarını, defterlerini didik didik aradık, bulamadık." - Y. Atılgan
- bavul
isim İçine eşya konulan ve genellikle yolculukta kullanılan büyük çanta"Bütün varımı yoğumu içine doldurduğum bavulumu bir küçük hamalın sırtına yerleştirdim." - Y. K. Beyatlı
- göğüs kafesi
isim, anatomi Vücutta omurganın, kaburgaların ve göğüs kemiğiyle bunları saran kasların oluşturduğu kalp ve akciğerleri koruyan boşluk"Müthiş bir acı, göğüs kafesinden kopup boğazına sarılıyor." - A. İlhan
- kasa
isim Para veya değerli eşya saklamaya yarayan çelik dolap"Arkaya doğru bir adım atıp sırtını meyhanecinin kasasına dayadı." - S. F. Abasıyanık
- konsol
isim Duvar kenarına yerleştirilen, üstüne ayna ve başka süs eşyası konulan, çekmeceli, dolaplı mobilya"Mektupları götürmüş, konsolun üzerine koyuyordu." - T. Buğra
- bağır
isim Göğüs"Bak çorak tarlasında sabanına dayanmış / Geniş alnı güneşle, bağrı ateşle yanmış" - F. N. Çamlıbel
- çekmece
isim Masa, dolap vb. şeylerin dışarıya çekilen bölümü, göz, çekme"Çekmecesinden utana utana bir şişe gazoz çıkardı." - T. Buğra
- sine
isim Göğüs
- tabut
isim Ölünün içine konulduğu sandık biçiminde araç, sal (II), ölü salı"Kapının önünde bekleyen ufak bir cemaat gıcırdayan tabutu sallasırt ettiler." - E. E. Talu
- sandık kutu göğüs
- sandık, kutu, göğüs, bağır, sine