- yardım
isim Kendi gücünü ve imkânlarını başka birinin iyiliği için kullanma, muavenet"Oğlunun yardım dileyen bakışlarını görmezden gelerek kahvaltı masasına oturdu." - E. Şafak
- darülaceze
isim Düşkünlerevi
- hoşgörü
isim Her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu, müsamaha, tolerans"Pek az kimseye göstermiş olduğu bir hoşgörüden yararlandım." - A. Ş. Hisar
- sadaka
isim Dilenciye verilen para"Sen bana niye söylemedin? Sadaka verirdik, adak adardık." - M. Ş. Esendal
- hayır
edat "Yok, öyle değil, olmaz" anlamlarında onamama, inkâr bildiren bir söz"Para var mı? -Hayır. -Yorgun musunuz? -Hayır."
- hayır
isim İyilik, karşılık beklenmeden yapılan yardım
- şefkat
isim Sevecenlik"Hâlbuki Türk mazisi, o devirlerin idrakine göre şefkatin, merhametin yüzlerce abidesini vücuda getirmiştir." - H. S. Tanrıöver
- bağış
isim Bağışlanan şey, yardım, hibe, teberru
- merhamet
isim Bir kimsenin veya bir başka canlının karşılaştığı kötü durumdan dolayı duyulan üzüntü, acıma"Hâlbuki Türk mazisi, o devirlerin idrakine göre şefkatin, merhametin yüzlerce abidesini vücuda getirmiştir." - H. S. Tanrıöver
- sevecenlik
isim Acıyarak ve koruyarak sevme, şefkat, müşfiklik"Önce aklını sonra sevecenliğini kullandı, sonra da açıkça barbarlaştı." - R. Mağden
- hayırseverlik
isim Hayırsever olma durumu, iyilikseverlik, yardımseverlik, hayırperverlik
- yardımseverlik
isim Hayırseverlik"Sevimliliğinden, yardımseverliğinden hiçbir şey yitirmemişti." - A. Kutlu
- hayır cemiyeti
- hayır işi
- hayırseverlik, sadaka, hayır kurumu