-
hayır sahibi : isim Hayırsever kimse"Ne yapacağımı düşünürken içeriden bir hayır sahibi radyoyu açtı." - B. Felek
-
hayırsever : sıfat Yoksullara, düşkünlere, yardıma muhtaç olanlara iyilik ve yardım etmesini seven, iyiliksever, yardımsever, hayırperver"Kimse yüz vermezse tek başına oturur, hayırsever bir tanıdık beklerdi." - Ç. Altan
-
hayretmek : -e Yararı olmak
-
hayrola : ünlem "Ne var, ne oluyor" anlamında kullanılan bir söz
-
hayrulhalef : isim Hayırlı çocuk, hayırlı evlat
-
hayır dua : isim, din b. (***) Bir kimsenin iyiliğini isteyen dua"Arkalarından bakan gülümsemen hayır duan oldu onlara." - A. N. Asya
-
hayır hasenat : isim Yararlı güzel şeyler"Kazanalım parayı; hayır hasenat yaparız, İstanbul'un susuz semtlerine çeşme yaptırırız." - Ü. Dökmen
-
hayır beklememek : iyilik ummamak, yararlı olacağını sanmamak
-
hayır dile komşuna, hayır gele başına : "sen başkaları için iyi şeyler dile ve yap ki başkaları da senin için iyi şeyler dilesin, yapsın" anlamında kullanılan bir söz
-
hayır gelmemek : yararlı olmamak
-
hayır (veya hayrını) görmemek : bir şey kendisine yararlı olmamak
-
hayır işlemek : dine ve insanlığa uygun, iyi bir davranışta bulunmak
-
hayır yok : "bir şey yararlı değil" anlamında kullanılan bir söz
-
hayırdır inşallah : anlatılan bir rüyayı iyiye yormak için kullanılan bir söz
-
hayra alamet değil : uğursuz sayılacak bir olay için kullanılan bir söz
-
hayra yormak : rüya veya olayı iyi bir durumun belirtisi saymak
-
hayrı dokunmak : yararlı olmak
-
hayrı olmamak : iyiliği dokunmamak, yarar sağlamamak
-
hayrını gör : yeni alınan bir şey için "güle güle kullan" anlamında kullanılan bir söz
-
hayırla anmak (veya yâd etmek) : ölmüş bir kimsenin ardından iyi konuşmak