- yazı
isim Düşüncenin belli işaretlerle tespit edilmesi, yazma işi"Türklerde yazının kullanılması eskidir."
- yazı
isim Düz yer, ova, kır
- kitap
isim Ciltli ve ciltsiz olarak bir araya getirilmiş, basılı veya yazılı kâğıt yaprakların bütünü"Ama ben, bir kitap üzerine bir fikir edinmek istedim mi o kitabı kendim okurum." - N. Ataç
- ahlak
isim Bir toplum içinde kişilerin uymak zorunda oldukları davranış biçimleri ve kuralları, aktöre, sağtöre"Ahlak düzelmeden hiçbir şey düzelmez." - Ç. Altan
- doğa
isim Kendi kuralları çerçevesinde sürekli gelişen, değişen canlı ve cansız varlıkların hepsi, tabiat, natür"En çok yurdumdan söz ettim / Doğayla, insanla içli dışlı" - C. Külebi
- kişilik
isim Bir kimseye özgü belirgin özellik, manevi ve ruhsal niteliklerinin bütünü, şahsiyet"Birbirinden çok farklı kişiliklere sahip insanlar, zamanlarının büyük bölümünü bir arada geçirmek zorundaydılar." - A. Ümit
- harf
isim Dildeki bir sesi gösteren ve alfabeyi oluşturan işaretlerden her biri, kod"Türk alfabesinde yirmi dokuz harf vardır."
- durum
isim Bir şeyin içinde bulunduğu koşulların hepsi, vaziyet, hâl, keyfiyet, mevki, pozisyon"Genel Sekreter, kazadaki sıtma durumu hakkında verdiğim uzun tafsilattan pek memnun kaldı." - R. N. Güntekin
- isim
isim Ad (I)
- insan
isim Toplum hâlinde bir kültür çevresinde yaşayan, düşünme ve konuşma yeteneği olan, evreni bütün olarak kavrayabilen, bulguları sonucunda değiştirebilen ve biçimlendirebilen canlı
- ayar
isim Bir aygıtın gereken işi yapabilmesi durumu"Saatin ayarı bozuk. Televizyonun ses ayarı iyi."
- tabiat
isim Doğa"İnsan zekâsı tabiatın içinde değil tabiatın yanında, ayrı bir kuvvettir." - A. Haşim
- kişi
isim Kadın veya erkeğe verilen genel ad, şahıs, zat, nefer"Sınıfta, sürekli olarak numarası yaramazlar listesinin başına yazılan kişi bendim." - A. Kutlu
- şahıs
isim Kişi"Yazılarınız da şahıslarınız da birbirine benzemez." - P. Safa
- işaret
isim Anlam yükletilen şey, anlamlı iz, im"Noktalama işaretleri."
- sıfat
isim Bir kimsenin görev, ödev, toplumsal veya hukuki bakımdan yeri ve özelliği"Başvezir sıfatıyla hükûmet işlerini idare eder." - R. H. Karay
- şöhret
isim Ün"Kıran Bey, çetesinin şöhretini her tarafa yaydı." - R. H. Karay
- statü
isim Bir kimsenin, bir kurum veya bir toplum içindeki durumu
- tip
isim Aynı cinsten bütün varlıkların veya nesnelerin temel özelliklerini büyük ölçüde kendinde toplayan örnek"Aynı yaşta, aynı tipte, aynı kuvvette iki güreşçi." - B. Felek
- karakter
isim Ayırt edici nitelik
- özellik
isim Bir şeyin benzerlerinden veya başka şeylerden ayrılmasını sağlayan nitelik, hususiyet, hasiyet, hassa, mahsusluk, spesiyalite"Tek özelliği, yüzünün dayanılmaz çirkinliğiydi." - İ. O. Anar
- şahsiyet
isim Kişilik, belirgin özellik"Bütün tesadüfler benim hayatım üzerinde toplandı, şahsiyetim üzerinde müessir oldu." - E. İ. Benice
- nam
isim Ad (I)"Çemberlitaş'ta bir kahvede sizin namınıza bir mektup varmış." - P. Safa
- alâmet
Kur’an-ı Kerim, 1. Belirti, işaret, iz, nişan.
2.Büyüklük, irilik bakımından şaşılacak durumda olan nesne.
- oymak
isim Aşiret
- el yazısı
isim Kalemle yazılan yazı"İlk önce ikisinin el yazısını elde edeceğiz, sonra bu mektupla karşılaştıracağız." - A. Gündüz
- huy
isim İnsanın yaradılış ve ruh özelliklerinin bütünü, mizaç, tabiat"Can çıktıktan sonra da huy, adamı kolay kolay terk etmiyor." - R. N. Güntekin
- nitelik
isim Bir şeyin nasıl olduğunu belirten, onu başka şeylerden ayıran özellik, vasıf, keyfiyet"Niteliğini kestiremediği müzmin iştahsızlıktan, sürekli kırıklıklardan yorgun düşmüş." - A. İlhan
- orijinal
sıfat Özgün"Zira ki biz, orijinal mevzulara teması şiar edinmişiz." - N. Hikmet
- sembol
isim Simge"Bir amaç uğruna göze alınacak sıkıntı ve zorlukların sabit sembolleri işimize yaramayabilir." - İ. Özel
- simge
isim Duyularla ifade edilemeyen bir şeyi belirten somut nesne veya işaret, alem, remiz, rumuz, timsal, sembol
- mektup
isim Bir şey haber vermek, sormak, istemek veya duyguları bildirmek için birine çoğunlukla posta yoluyla gönderilen, zarfa konulmuş yazılı kâğıt, name"Mektubunda diyorsun ki gel gayri / Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım" - B. S. Erdoğan
- hususiyet
isim Özellik"Zaten insanın en büyük hususiyeti, içinde bulunduğu hâlden kurtulma arzusudur." - A. M. Dranas
- vasıf
isim Nitelik"Demek ki güzele olan eğilim insanın özgül bir vasfı değil." - İ. Özel
- bonservis
isim Çalıştığı yerden ayrılırken görevini iyi yaptığını belirtmek amacıyla birine verilen belge
- haslet
isim İnsanın yaradılışından gelen özellik, huy
- kahraman
sıfat Savaşta veya tehlikeli bir durumda yararlık gösteren (kimse), alp, yiğit"Al bayrağa narin eller işliyor zafer / Uzaklarda yaralanır kahraman nefer" - E. B. Koryürek
- orijinal kimse
- nitelik, özellik, kişilik, karakter, doğa, kişi, insan, karakter,
- belirtev
- birem
- canlandırılan kişi