- adam
isim İnsan
- arkadaş
isim Birbirlerine karşı sevgi ve anlayış gösteren kimselerden her biri, bacanak, eş, yâren, yoldaş
- çatlak
sıfat Çatlamış olan"Çatlak bardak."
- çocuk
isim Küçük yaştaki erkek veya kız"Çocuğun bir sütninesi vardı." - R. H. Karay
- yarık
isim Yarılarak açılmış yer, geniş çatlak"Tam öğle vakitleri yüksek kaya yarığının dibinde toplanıyor, bir saat kadar güneşleniyorduk." - A. Gündüz
- çene
isim Canlılarda baş bölümünde yer alan, kemik veya kıkırdak ile desteklenen, altlı üstlü dişleri taşıyan ve ağzın kapanıp açılmasını sağlayan kasları üzerinde barındıran iki parçaya verilen ad"Çenesinin, başının bütün iskeleti peksimeti çiğnedikçe daha aç
- delikanlı
isim Çocukluk çağından çıkmış genç erkek"Delikanlı çağımızdaki cevher / Yalvarmak, yakarmak nafile bugün / Gözünün yaşına bakmadan gider" - C. S. Tarancı
- ahbap
isim Kendisiyle yakın ilişki kurulup sevilen, sayılan kimse"Ben yeni tanıdım ama kızın eski ahbapları imişler." - O. C. Kaygılı
- oğlan
isim Erkek çocuk"Biraz sonra oğlan da doğrulup kızın karşısına geçti." - O. C. Kaygılı
- çatlamak
nsz Parçaları ayrılıp dağılmayacak bir biçimde yarılmak"Eğer çay doldururken bardak çatlarsa, üzerlerinde nazar olduğuna hükmeder, gidip bir koşu ateşte tuz çevirirdi." - E. Şafak
- çatlatmak
-i Çatlak duruma getirmek"Elindeki ustura ile çatlatacağı bu canlı yemişe baktı." - Ö. Seyfettin
- kızarmak
nsz Kırmızı veya ona yakın bir renk almak"Nihat, yüzü kızarmış, alçak sesle söylendi." - P. Safa
- kızartmak
-i Kızarmasına neden olmak"Güneş domatesleri kızarttı."
- yarmak
-i Uzunlamasına bölüp ayırmak"Odunu yarmak."
- yarılmak
nsz Yarma işi yapılmak
- sertleştirmek
-i Sert bir duruma getirmek, sertleşmesine sebep olmak
- kızarmak.
- cildi çatlatmak
- toprağı
- arkadaş, adam, ahbap,
- delikanlı.
- tahta vb'ni yarmak
- çene boşluğu