- kurban
isim, din b. (***) Dinin buyruğunu veya bir adağı yerine getirmek için kesilen hayvan"Yarım okka et, onun elinde bir kurban kadar bereketli." - Y. Z. Ortaç
- ölü
sıfat Hayatı sona ermiş olan, artık yaşamıyor olan, morto, diri karşıtı
- yaralı
sıfat Yarası olan, yaralanmış (kimse), mecruh"Yaralılarımızı develer üstünde götürüyoruz." - F. R. Atay
- zarar
isim Bir şeyin, bir olayın yol açtığı çıkar kaybı veya olumsuz, kötü sonuç, dokunca, ziyan, mazarrat"Aldığı günlerde iyi para getiren oteli zararla kapatmaya başlamışlar." - M. Ş. Esendal
- kayıp
isim Kaybolma, yitme, yitim
- kaza
isim İstem dışı veya umulmayan bir olay dolayısıyla bir kimsenin, bir nesnenin veya bir aracın zarara uğraması
- Şehit
kutsal bir ülkü ve inanç, özellikle yurt için savaşırken ölen kimse.
- felâket
Trafik ve İlk Yardım, Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela.
- zayiat
isim Yitikler, kayıplar
- afetzede
isim Afete uğramış, afet görmüş kimse
- kazazede
isim Kazaya uğramış, kaza geçirmiş olan kimse"Birdenbire, elindeki suyu günlerce idareye mecbur bir kazazede hâline geldim." - N. F. Kısakürek
- mağdur
sıfat Haksızlığa uğramış (kimse), kıygın"Büyük bir millet, gururunda, haklarında, tarihinde mağdur ve muzdaripti." - A. H. Tanpınar
- kazaya uğrayan kimse
- öIü
- kaza kayıp
- kaza.
- kazazede, yaralı, zayiat, kayıp