- kaplama
isim Kaplamak işi
- başlık
isim Genellikle başı korumak için giyilen şapka, serpuş"İyi ki güneş açmış, sıcak basmış da başlığını sıyırınca yüzünü görmüş, tanımışlardı." - N. Cumalı
- kapak
isim Her türlü kabın üstünü örtmeye veya bir deliği kapamaya yarayan nesne"Evin en alt katına indik, oradan da bir mahzen kapağı açtılar." - R. H. Karay
- büyük harf
isim, dil bilgisi Özel adlarla cümle başları gibi yerlerde kullanılan ve büyük yazılan harf, majüskül
- tepe
isim Bir şeyin en üstteki bölümü"Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz." - S. F. Abasıyanık
- doruk
isim Dağ, ağaç vb. yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika"Dağ doruğu gibi yüce, pembemsi bir kaya yükseldi iskelemizde." - A. Erhat
- tapa
isim Şişe gibi dar delikleri tıkamaya yarayan mantar, cam, tahta veya plastikten tıkaç, tıpa
- zirve
isim Doruk"Dağın zirvesi."
- şapka
isim Keçe, hasır, kumaş, ip vb. ile yapılan başlık"Türkler başlık olarak 1925'te şapkayı kabul ettiler."
- kaplamak
-i Her yanını örtmek, istila etmek"Her tarafı sessizlik kaplamış, ovalar, biten bir günün hüznü içinde susmuştu." - H. S. Tanrıöver
- örtmek
-i Korumak, görünmez duruma getirmek veya gizlemek için üstüne bir şey koymak"Kadın bebeğini itina ile yatırdı, yüzünü örttü." - A. Gündüz
- geçmek
-e Bir yerden başka bir yere gitmek"Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim." - T. Buğra
- majüskül
isim, dil bilgisi Büyük harf
- kasket
isim Genellikle erkeklerin giydiği, önü siperli başlık"Kaldırımın önünde esas vaziyete geçip kasketini çıkardı." - O. Kemal
- kep
isim Başlık, sipersiz şapka
- bere
isim Bir yere çarpma, incitme veya vurma sonucu vücudun herhangi bir yerinde oluşan çürük
- takke
isim İnce kumaştan dikilmiş veya ipten örülmüş, çoğunlukla yarım küre biçiminde başlık"Yatarken beyaz gecelik entarisini giyer ve başına da küçücük gecelik takkesini geçirirmiş." - A. Ş. Hisar
- kapamak
-i Bir açıklığı örtmek için bir şeyi, açık yerin üzerine getirmek"Hasan, yıldırımla vurulmuş gibi hemen kapıyı kapadı, kaçtı." - H. E. Adıvar
- kapatmak
-i Bir malı değerinden aşağı bir karşılıkla elde etmek"Evvelki hafta mühendis İlhami Bey'le karısı çok güzel bir bambu takımı kapattılar." - H. Taner
- kapsül
Ateşli silahlarda horozun veya iğnenin çarpmasıyla ateş alan, bir tür özel barutla dolu, küçük, yuvarlak metal parça
- sınırlamak
-i Sınırını çizmek, sınırını belirtmek veya belirlemek
- tamamlamak
-i Eksiksiz, tamam duruma getirmek, bütünlemek"Rehberim sille, tokat hatta asker süngüsü, bir hayli darbe yedikten sonra işini tamamladı." - N. F. Kısakürek
- İnşaat, Arsanın kadastro haritasından çıkarılmış ölçekli örneğine verilen ad. Üzerinde ölçeği, komşu parsel numaraları, kuzey işareti ve ada parsel numarası bulunur.
- Matematik-Geometri, 1-Çemberin merkezinden geçen ve uç noktaları çember üzerinde bulunan doğru parçası.
2-Merkezden geçen kirişe çap denir. En büyük kiriş çaptır. Uç noktaları dairenin çevresi üzerinde bulunan ve çemberin merkezinden geçen doğru parçası.
3- Çemberlerde en uzun kiriş. - Yapı-Dekorasyon, Arsanın kadastro haritasından çıkarılmış ölçekli örneğine verilen ad. Üzerinde ölçeği, komşu parsel numaraları, kuzey işareti ve ada parsel numarası bulunur.
- Fen Bilimleri, Uç noktaları dairenin çevresi üzerinde bulunan ve çemberin merkezinden geçen doğru parçası.
- Belediyecilik-Kamu Yönetimi, Zilyetliğinde arsa veya arazi bulunan vatandaşlarımızın, belediyeye veya özel sektöre müracaat ederek, arsa veya arazisinin sınır noktalarını harita mühendislerine göstermek suretiyle, harita mühendislerince ölçülerek çizimi yapılan ve belediye harita müdürlüğünce onanan, üzerinde arsa ya da arazinin ölçülerinin, sınır nokta koordinatlarının, zilyedin adresinin ve diğer bilgilerin bulunduğu bir belgedir.
- kasket, başlık, takke, papak, kalpak, kep, kapak, kaplamak, örtmek,
- bütün haline getirmek
- daha iyisini yapmak
- tepesine tüy dikmek