- gürültü
isim Aralarında uyum bulunmayan düzensiz seslerin bütünü, patırtı, şamata"Gemi baş döndüren zaferli bir gürültüyle indi sulara." - Ç. Altan
- kavga
isim Düşmanca davranış ve sözlerle ortaya çıkan çekişme veya dövüş, münazaa"O zamanlar kavga etmeyi bilmek bizim için çok önemliydi çünkü kavga yaşam biçimimizdi." - A. Ümit
- mücadele
isim Birbirlerine isteklerini kabul ettirmek için iki taraf arasında yapılan zorlu çaba, savaş
- kendi kendini yemek
açığa vurmadan içten içe üzülmek"Ankara Palas'ta kendisine dörtte üç oranında indirim yapılırdı." - Ç. Altan
- tartışma
isim Birbirine karşıt düşünceleri karşılıklı savunma"Karşısındakilerin tartışmaları çabuk bıraktıklarına da dikkat etmedi." - T. Buğra
- yanmak
nsz Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak"Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir." - Anayasa
- kızartmak
-i Kızarmasına neden olmak"Güneş domatesleri kızarttı."
- münakaşa
isim Tartışma"Seninki mızıkçılık etmeye kalkıyor da onun için münakaşasını yapıyoruz." - N. Hikmet
- ızgara yapmak
- patırtı etmek
- ateşte pişirmek
- fazla ısıya maruz kalmak
- kargaşalık: münakaşa etmek
- patırtı etmek.
- sabırsızlık v.b.'nden tutuşmak
- tavuk kızartmak, et kızartmak, balık kızartmak, ızgara yapmak, çok sıcak olmak, kaynamak, yanmak
- ızgara. broiler et veya balık pişirmeye mahsus ızgara veya tava
- ızgaralık piliç
- ızgaralık piliç.