- ekmek
isim Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek, nan, nanıaziz"Odayı, tatlı, sıcak bir kızarmış ekmek kokusu bürümüş." - Y. Z. Ortaç
- ekmek
-i Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek
- yayın
isim Basılıp satışa çıkarılan kitap, gazete vb., neşriyat
- radyo
isim Elektrik dalgalarının özelliğinden yararlanarak seslerin iletilmesi sistemi
- radyo yayını
isim Doğrudan kamuya seslenen ve sesli programları yayan iletişim aracı
- yayımlamak
nsz Kitap, gazete, dergi vb. şeyleri basmak ve dağıtmak, neşretmek"Türk Dil Kurumunun yeni yayımladığı kitapları gördüm."
- yaymak
-i, -e Bir şeyi açarak, düzelterek bir alanı örtecek biçimde sermek"Kardeşleri çardağın içine, dışına yatakları yayıyorlardı." - N. Cumalı
- saçmak
-i Bir şeyi ortalığa dağıtmak, dökmek"Oraya birikmiş sulara basarak çamurları etrafa saçtı." - M. Ş. Esendal
- neşretmek
-i Yaymak, dağıtmak, saçmak
- neşriyat
isim Yayın"Tereddütlü, imalı, gıllıgışlı bazı mülahazalar ve neşriyat vardır." - R. E. Ünaydın
- yayınlamak
- yayınlanmış
- yayınlanan
- dağılan
- dağılmış
- haber iletmek
- neşredilmiş
- neşriyata ait
- radyo ile yayınlamak
- radyo programı
- saçılmış
- yayın yapmak
- etrafa yayan kimse
- etrafa yayan kimse.
- etrafa yaymak
- geniş bir alana yayılmak üzere. broadcaster radyo ile yayın yapan kimse veya firma
- radyo ile yayın yapmak
- saçma suretiyle tohum ekmek
- ünalgı yayını, sınalgı yayını, ünalgı yayını yapmak, sınalgı yayını yapmak, yayınlamak, yaymak, bildirmek