-
canlı yayın : isim Olay, gösteri, toplantı, etkinlik vb.nin gerçekleştiği anda radyo ve televizyondan aktarılması"Otururuz televizyonun başına, bu canlı yayını izleriz." - M. İzgü
-
yayınevi : isim Dergi, kitap vb.ni yayımlayan veya satan kuruluş"Kitabını basacak yayınevi bulamamış, onu kendi parasıyla bastırmak zorunda kalmıştır." - S. Birsel
-
televizyon yayını : isim Televizyon verici istasyonlarının aracılığıyla alıcılara ulaştırılan yayın düzeni
-
yayın organı : isim İletişim araçları
-
yayın alanı : isim Bir radyo veya televizyonun vericisinin kaspadığı alan
-
kapalı devre yayını : isim Belirli bir alan içerisinde hedef kitleye ulaştırmak üzere genellikle kablo bağlantısı ile yapılan ses ve görüntü yayını
-
zırhlı yayın : isim, hayvan bilimi Kemikli balıklar takımının yayın balığıgiller familyasından bir tür balık, zırhlı balık
-
deneme yayını : isim Radyo, televizyon vb. haberleşme araçlarının başlangıçta işe alışmak ve daha verimli olmak üzere yaptıkları kısa süreli yayın
-
kablolu yayın : isim Televizyon yayınının kablo, cam iletken vb. bir fiziksel ortam üzerinden abonelere ulaştırıldığı yayın türü
-
muzır yayın : isim, eğitim bilimi Pedagojik açıdan belli bir yaş altındaki çocuklara zararlı olan kitap, gazete, dergi vb. yayın
-
naklen yayın : isim Stüdyo dışında gerçekleşen ve düzenlemeleri önceden yapılmış olan gösteri, toplantı, etkinlik vb.nin tamamının radyo veya televizyondan aktarılması
-
yerel yayın : isim Belli bir bölgeye radyo ve televizyon aracılığıyla yayın yapma
-
radyo yayını : isim Doğrudan kamuya seslenen ve sesli programları yayan iletişim aracı