- para
isim, ekonomi Devletçe bastırılan, üzerinde değeri yazılı kâğıt veya metalden ödeme aracı, nakit"Çıkarken elini göğsüne sokup bir kese çıkardı, keseden alabildiği kadar para alıp delikten attı." - F. Otyam
- ekmek
isim Tahıl unundan yapılmış hamurun fırında, sacda veya tandırda pişirilmesiyle yapılan yiyecek, nan, nanıaziz"Odayı, tatlı, sıcak bir kızarmış ekmek kokusu bürümüş." - Y. Z. Ortaç
- ekmek
-i Bir bitkiyi üretmek için toprağa tohum atmak veya gömmek
- ekmek parası
isim Geçimi sağlayan para veya kazanç"Heriflere yalnız ekmek parası değil gönüllerine göre de iş bulacaksın." - N. Hikmet
- pane etmek
Mutfak - Yemek, Yiyecekleri önce una ve yumurtaya sonra istenirse galeta ununa bulayıp kızartmaya denir.
- banak
isim Ekmek parçası, lokma
- geçim
isim Geçinme işi, geçinme araçları, geçinme, maişet"Geçimini dülgerlikle sağlardı." - N. F. Kısakürek
- maişet
isim Geçim, geçinme"Kimisi maişet derdine düşmüş / Rahattan bihaber" - C. S. Tarancı
- tahıl ambarı
isim Tahılın çok yetiştirildiği yer
- yiyecek
isim Yenmeye elverişli olan her şey"İnsan barınacak yerler yaptı, yiyeceğini pişirerek yemeye başladı." - N. Hikmet
- [1] besin maddesi
- ekmek, çörek, rızk, geçim, kazanç, ekmek, para