- kol demiri
isim Bir kapıyı kapadıktan sonra dışarıdan açılmaması için duvarla kapı arasına konan demir destek"Sonra kol demirinin usulca kaldırıldığını duyduk ve aralanan kapıdan içeriye süzüldük." - R. H. Karay
- top
isim Birçok spor oyununda kullanılan, türlü büyüklükte, genellikle kauçuktan yapılmış yuvarlak nesne"Havası boşalmış bir futbol topu..." - A. Gündüz
- sürgü
isim Kapının kapanması için arkasına yatay olarak yerleştirilen demir veya ağaç kol, tırkaz, sürme"Ne var ki banyo kapısının sürgüsü tutuk, kilidi de kırık olduğundan, kolu indirerek dışarı çıkmayı başarmıştı her seferinde." - E. Şafak
- kilit dili
isim Kilidin anahtarla sürülen parçası
- rol
isim, sinema, tiyatro Bir kişiliği canlandıran oyuncunun söylemesi ve yapması gereken hareketlerin genel adı"Genç bir çocuk yanıma sokuldu, artistliğe hevesliymiş, eğer filmde rol verirsek bedava artistlik yaparmış." - F. Otyam
- ağzından kaçırmak
istemediği hâlde boş bulunup söyleyivermek
- Yıldırım
isim Gök gürültüsü ve şimşekle görülen, hava ile yer arasındaki elektrik boşalması, saika
- süzmek
-i Bir sıvıyı, içindeki katı maddelerden ayırmak için bez veya delikli bir kaptan geçirmek"Sütü süzmek."
- tıkınmak
nsz Eline geçen yiyeceği oburca yemek"Vebali boynuna, bunların karınlarına sığdırdıklarını bir insan tıkınamaz." - H. R. Gürpınar
- fırlamak
nsz Hızla, birdenbire bulunduğu yerden çıkmak, ayrılmak"Çalgıcıların oğlu, elinde kenarları zilli kocaman bir tefle ortaya fırladı." - L. Tekin
- fırlama
isim Fırlamak işi
- kaçmak
-e Hızla koşup bir yere saklanmak"Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın." - H. R. Gürpınar
- dil
isim Ağız boşluğunda, tatmaya, yutkunmaya, sesleri boğumlamaya yarayan etli, uzun, hareketli organ, tat alma organı"Ağzımı dolduran kocaman dil, kelimelere yer bırakmıyor ki..." - Y. Z. Ortaç
- bağlamak
-i, -e Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak"Gemiyi iskeleye bağlamak."
- elemek
-i Elek yardımıyla ayıklamak veya incesini kabasından ayırmak, elekten geçirmek"Eledim eledim höllük eledim / Aynalı beşikte bebek beledim" - Halk türküsü
- çekilmek
nsz Çekme işi yapılmak"Ağlar çekiliyor dalyanlarda." - O. V. Kanık
- kilitlemek
-i Anahtarla kilidi kapamak"Kapıyorum zannıyla kilitlemişim, diyordu." - M. C. Kuntay
- sürgülemek
-i Sürgü sürerek kapamak
- kaçış
isim Kaçma işi"Yükü ağırlaştıkça şarabı bir kaçış olarak görüyor olmalıydı." - A. Kutlu
- süngülemek
-i Süngü batırmak"Üç yerinden süngüleyip yere serdikleri delikanlının başını taşla ezmediler mi?" - Y. K. Karaosmanoğlu
- tırkaz
isim Kapı mandalı, sürgü
- mandal
isim Kapı vb. şeyleri kapalı tutmaya yarayan, döner tahta veya metal parça
- ansızın
zarf Hatıra gelmeyen bir sırada, ani, anide, aniden, ansız, apansız, apansızın, birden, birdenbire, dangadak, defaten, durup dururken, fücceten, gürpedek, larp, larpadak, patadak, pattadak, rappadak, şakkadak, şapadanak, şappadak, şırakkadak, bedaheten, fücceten, nagehan, vehleten"Zehra'nın bu ansızın ölümü, bütün felaketlerin üzerine yaman bir tüy dikmişti." - O. C. Kaygılı
- cıvata
isim Birbirine bağlanmak istenen ağaç veya demir parçalarının üzerinde hazırlanmış olan deliklerden geçirilerek ucuna somun takılıp sıkıştırılan iri başlı vida
- çiğnemeden yutmak
- cıvata, kapı sürgüsü, sıyırma, mandal, yıldırım,
- alelacele yemek
- ansızın yerinden fırlamak
- cıvata sürme yıldırım
- destek olmaktan kaçınmak
- düşünmeden söylemek
- kısa kalın ok
- son imkanını kullanmak
- tam sürpriz