- Keskin
sıfat Çok kesici, iyi kesen"Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı." - H. R. Gürpınar
- yürekli
sıfat Tehlikeyi korkusuzca karşılayan, hiçbir şeyden korkusu olmayan, gözü pek, babayiğit, koçak, cesaretli, cesur, cüretli, cüretkâr"Fakat onlar da aralarında hiçbir delikanlıyı ona eş olabilecek kadar yürekli bulmuyorlardı." - H. E. Adıvar
- kaba
sıfat Özensiz, gelişigüzel yapılmış, zevksiz, sakil, ince karşıtı"Cebinden kaba fil dişi saplı bir de çakı çıkardı." - Ö. Seyfettin
- koyu
sıfat Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı"Koyu pekmez. Koyu süt."
- dik
sıfat Yatay bir düzleme göre yer çekimi doğrultusunda bulunan, eğik olmayan
- kalın
sıfat Cisimlerde uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan (cisim), ince karşıtı"Alt katta her tarafın pencereleri kalın, sık demir parmaklıklarla örtülüydü." - H. R. Gürpınar
- kalın
isim Gelin olacak kıza erkek tarafından verilen para veya armağan, ağırlık"Babam senden çok mu istedi kalını?" - Halk türküsü
- kalın
Mayalı hamurun parçalara ayrılıp tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü
- atılgan
sıfat Çekinip korkmadan kendini tehlike veya güçlüklere atan, acar
- yüreklilik
isim Yürekli, korkusuz, cesur olma durumu, yiğitlik
- küstah
sıfat Saygısız, kaba, terbiyesiz (kimse)"Babasının koltuğuna küstah bir tarzda oturmuş, bacaklarını yatar gibi uzatmış ve laubali şeyler söylüyor." - R. N. Güntekin
- cüretkâr
sıfat Yürekli"Dün geceki oyunu orijinaldi; sürekli, cesurca, cüretkâr bir şeydi." - R. H. Karay
- yüzsüz
sıfat Yüzü olmayan
- cüretli
sıfat Yürekli
- cesur
sıfat Yürekli"Bu, yeterince cesur olamadığımın bir göstergesi olabilir." - İ. O. Anar
- yiğit
sıfat Güçlü ve yürekli, kahraman, alp"Yiğide ölüm geçine / Al beni zülfün ucuna / Sallanayım tel yerine" - Karacaoğlan
- utanmaz
sıfat Utanması olmayan, sıkılmaz, yüzsüz, arsız"Utanmazlık siyasetinin veya utanmaz siyasinin önünde sonunda foyası meydana çıkar." - B. Felek
- çarpıcı
sıfat Etkili, dikkat çeken, sansasyonel
- atak
sıfat Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr"Bütün çocuklar gibi onlar da haşarı, atak ve güreşçi idiler." - R. N. Güntekin
- cesaretli
sıfat Yürekli"Daha cesaretli bazıları kucaklaşarak birbirlerini öperlerdi." - A. Ş. Hisar
- göze çarpan
- arsiz
- yüreklilik.
- gözüpek
- göz alan
- cesur, yürekli, gözüpek, atılgan, küstah, kaba, arsız, densiz,
- cesur atılgan küstah
- cüret etmek. boldly cesaretle. boldness cesaret