anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

blow

Kelimeler > B ile başlayan kelimeler > blow nedir ?
blow
blow, blow nedir ,blow ne demek
  • çarpma

    isim Çarpmak işi"Ayşe'nin yüreği daha hızlı çarpmaya başladı." - Ö. Seyfettin

  • ses vermek

    herhangi bir sesi çıkarmak"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay

  • vurma

    isim Vurmak işi"O adi herife vurmana içerlemiş de değilim." - A. Ümit

  • vuruş

    isim Vurma işi"Bazen kalbinin hafif ve sık çarpıntıları arasında ansızın tokmak gibi vuruşlar var." - P. Safa

  • saldırı

    isim Kötülük yapmak, yıpratmak amacıyla doğrudan doğruya silahlı veya silahsız bir eylemde bulunma, hücum, taarruz, tecavüz"Ancak delikanlı, kargının sapını yere gömüp ucunu ata doğrultarak hasmının saldırısını engelliyordu." - İ. O. Anar

  • yüksekten atmak

    yapamayacağı şeyleri yapabilirmiş gibi söylemek"Mekik dokuduğu yüksek bez tezgâhından kalktı." - Ö. Seyfettin

  • rüzgâr

    isim Havanın yer değiştirmesiyle oluşan esinti, yel, bad"Bu rüzgâr, bu mucizeli gemi ile insanı nerelere götürmez." - A. H. Tanpınar

  • nefes nefese kalmak

    soluğu tıkanacak gibi olmak"Alay doktoru nefes nefese kulübeden içeriye dalar." - N. F. Kısakürek

  • hayal kırıklığı

    isim Çok istenilen veya umulan bir şeyin gerçekleşmeyişinden duyulan üzüntü"Al sana bir hayal kırıklığı daha!" - A. Erhat

  • ıslık çalmak

    "ıslık" sesi çıkarmak"Her tarafta yükseklik, her tarafta ıssızlık / Yalnız arabacının dudağında bir ıslık" - F. N. Çamlıbel

  • Tokat

    isim İnsana el içi ile vuruş

  • şok

    isim Ani bir değişiklik sonucunda ortaya çıkan şaşkınlık"Sinan, şoka uğramış bir hâlde soruyor." - A. Ümit

  • sille

    isim Elin iç yüzüyle vurulan tokat"Adam keçinin gerisine hafif bir sille indirdi." - N. Cumalı

  • Darbe

    Askerî darbe, bir ülkede silahlı kuvvetler mensuplarının silah zoru ile ülke yönetimine el koyması. Hükûmetlerin, ekonomik ve sosyal sorunları çözmekte başarısız oldukları iddiası, cuntacılar tarafından askeri darbelerin başlıca sebebi olarak gösterilir.[1] Zaman zaman ordu tarafından hükûmetlere verilen muhtıralar da darbe benzeri sonuçlar doğurabilir.Darbeciler genellikle ordunun yapacakları eyleme karşı tarafsız kalmasını fırsat bilerek iktidarı ele geçirerek, lideri devirir; radyo, TV gibi iletişim kanallarını işgal ederek hükûmet daireleri üzerinde otorite kurar; elektrik santralleri gibi temel altyapı tesislerini ve birçok kurumu kontrol altına alır.

  • Patlama

    genellikle ısının yükselmesi ve gazların salınması ile oluşan hızlı ve yüksek bir sesle bir şekilde hacim artışı ve enerjinin açığa çıkmasıdır.

  • çalmak

    -i, -e Başkasının malını gizlice almak, hırsızlık etmek, aşırmak"İngiliz cephesinden at kaçırıp bize satan bedeviler dönüşlerinde bizim atlarımızı çalıp İngilizlere satarlardı." - F. R. Atay

  • hamle

    isim İleri atılma, atılım, saldırış, savlet"Teşebbüs, hamle, gayret, aksiyon ne demektir, bu gözü dönmüş insanlardan öğrenmek lazım." - N. F. Kısakürek

  • patlatmak

    -i Patlama işine yol açmak

  • yanmak

    nsz Birleşiminde karbon bulunan maddeler, ısı ve ışık yayarak kül durumuna geçip yok olmak"Yanan ormanların yerine yeni orman yetiştirilir." - Anayasa

  • atmak

    -i, -e Bir cismi bir yöne doğru fırlatmak"Taşı suya atmak."

  • büyütmek

    -i Büyük duruma getirmek, genişletmek"Onun hicvi, yalnızca görüntüleri büyüten bir büyüteç değil." - N. Hikmet

  • felâket

    Trafik ve İlk Yardım, Büyük zarar, üzüntü ve sıkıntılara yol açan olay veya durum, yıkım, bela.

  • esmek

    nsz Hava bir yönden bir yöne akmak, rüzgâr olmak"İki üç günden beri sert bir kış rüzgârı esiyor." - A. Haşim

  • solumak

    nsz Nefes alıp vermek"Soluduğum duman havaya karışırken aniden, kendiliğinden, küçük, bit kadar küçücük bir fikir geldi aklıma." - E. Şafak

  • üflemek

    -e, -i Dudakları büzerek soluğu bir şey üzerine hızla vermek, üfürmek"İki senedir sigaralarının dumanlarını burnuma üflediği yetmemiş gibi şimdi de bana oyun etmeye kalkışıyor." - A. Gündüz

  • defolmak

    nsz Savuşmak, çekilip gitmek"Bir gece oyuncular dükkânı, tezgâhı toplayıp kasabadan defoldular." - R. N. Güntekin

  • ayrılmak

    -e Ayırma işine konu olmak"Geçen hafta, Akşehir'de Nasrettin Hoca törenine ayrılmıştı." - F. R. Atay

  • azdırmak

    -i Azmasına sebep olmak"Merhem yarayı azdırdı."

  • patlak vermek

    gizli kalması istenen veya beklenmedik bir olay, ansızın ortaya çıkmak"Patlak davul."

  • patlamak

    nsz Nesneler, iç basıncın etkisiyle ve çoğunlukla büyük ses çıkararak dağılmak, infilak etmek"Dinamit patladı."

  • düşmek

    -e Yer çekiminin etkisiyle boşlukta, yukarıdan aşağıya inmek"Havada uçan kuş, vurulmuş gibi birdenbire sokağa düşüyor." - R. N. Güntekin

  • kaçırmak

    -i Kaçmasını sağlamak veya kaçmasına imkân yaratmak

  • çalınmak

    nsz Çalma işine konu olmak"Kapı kapanalı daha üç beş dakika olmadan tekrar çalınmış." - A. Ş. Hisar

  • parlamak

    nsz Güçlü bir ışık çıkarmak, ışık saçmak"O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak / O benimdir, o benim milletimindir ancak" - M. A. Ersoy

  • dinmek

    nsz Sona ermek, bitmek, durmak"Gözyaşlarım dindi, ferahladım, eski hayatıma kavuştum." - Y. K. Beyatlı

  • uçmak

    nsz Kuş, kanatlı böcek vb. hareketli kanatları yardımıyla havada düşmeden durmak, havada yol almak"Biraz havalanıp bir başka kayaya kadar uçtu." - S. F. Abasıyanık

  • övünmek

    -le Bir niteliği sebebiyle kendini yücelmiş sayarak bundan abartmalı bir biçimde söz etmek, iftihar etmek"Sonra oyuncakları ile övünen bir çocuk gibi gülümseyerek ilave ederdi." - Y. K. Karaosmanoğlu

  • kestane

    isim, bitki bilimi Kayıngillerden, ılıman iklimlerde yetişen, 25-30 metre kadar boylanabilen, kerestesi doğramacılıkta kullanılan bir orman ağacı (Castanea sativa)

  • uçuşmak

    nsz Hep birlikte uçmak"Hava gazı fenerinin ışığının uzayıp azaldığı yerlerde gölgeler uçuşur." - H. R. Gürpınar

  • övünme

    isim Övünmek işi, kıvanç, iftihar"Ağabeyimiz övünmeyi çok seviyordu." - A. Kutlu

  • çiçeklenmek

    nsz Çiçek açmak, çiçek vermek, çiçekli duruma gelmek"Yaz erken gelmiş, mart içinde bütün ağaçlar çiçeklenmişti." - B. Felek

  • üfürmek

    -i Üflemek

  • infilak etmek

    patlamak"Bazen en ehemmiyetsiz bir kıvılcım en müthiş bir infilaka sebep olur." - R. N. Güntekin

  • unutulmak

    nsz Unutma işine konu olmak"Türklüğün unutulmuş medeni vasfı ve büyük medeni kabiliyeti, bundan sonraki inkişafı ile, atinin yüksek medeniyet ufkundan yeni bir güneş gibi doğacaktır." - Atatürk

  • çiçek açmak
  • esmek, üflemek, uçurmak, sürüklemek, üflemek, üfleyerek çalmak, öttürmek, çabuk çabuk solumak,
  • agrandisman yapmak
  • ani gelen bela
  • bol bol harcamak
  • esmek üflemek uçurmak
  • ette yumurtlamak
  • havaya uçurtmak
  • rüzgara kapılmak
  • rüzgarla sürüklenmek
  • yorgunluktan çatlatmak
  • çok kızmak
  • üfleyerek itmek
  • üfleyerek şekil vermek
  • şiddetli esinti
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • odun kömürü
  • piyasa bedeli
  • kulağına çalınmak
  • lastik gibi
  • kulağına fısıldamak
  • kulağını sağır etmek
  • odun özü
  • sermaye
  • kulağını doldurmak
  • kuş lastiği

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı