- karar
isim Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı"Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu." - H. S. Tanrıöver
- nisan
isim Yılın dördüncü ayı, april
- karar vermek
bir sorunu karara bağlamak, kararlaştırmak"Bu kararı söyleyen sesin tesiri gözlerimizi yaşla doldurdu." - H. S. Tanrıöver
- hüküm
isim Yargı"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
- tazminat
isim, hukuk Zarar karşılığı ödenen para, ödence"Benim bir raporum üzerine sonradan adamcağıza bileği için üç beş lira tazminat verdiler." - R. N. Güntekin
- hükmetmek
-e Egemenliği altında bulundurmak
- armağan
isim Birini sevindirmek, mutlu etmek, onurlandırmak, kutlamak için veya anı olarak verilen şey, hediye, dürü"Sana bir yılbaşı armağanı alacağım." - A. Kutlu
- ödül
isim Bir başarı karşılığında verilen armağan, mükâfat"Ödül, yarıştırma kurumlarını giderek ellerinde topluyorlar." - A. Ağaoğlu
- vermek
-i, -e Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek"Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm." - Ö. Seyfettin
- atfetmek
-e Bir işi veya bir sözü bir kimseye mal etmek, yüklemek, isnat etmek
- ödül vermek
ödüllendirmek"Ödül, yarıştırma kurumlarını giderek ellerinde topluyorlar." - A. Ağaoğlu
- mükafat
Kur’an-ı Kerim, 1. Ödül.
2. Değerlendirici, sevindirici davranış.
- ödüllendirmek
-i Bir başarıyı veya bir iyiliği ödülle değerlendirmek, mükâfatlandırmak"O yüzden, seni ödüllendirmek için sorunu cevapsız bırakmayacağım." - İ. O. Anar
- hükmen vermek
- mahkeme kararı ile vermek, vermek, ödül olarak vermek, ödüllendirmek, mahkeme kararı, hüküm, ödül
- olarak vermek
- verilmesini emretmek
- ödül müküfat