- ön
isim Bir şeyin esas tutulan yüzü, arka karşıtı"Arabam bir gece kulübünün önünde duruyor." - A. Ümit
- karşı
isim Bir şeyin, bir yerin, bir kimsenin, esas tutulan yüzünün ilerisi"Karşımdaki kitap rafında eserlerim sırayla duruyor." - H. E. Adıvar
- ileri
isim Herhangi bir şeye göre daha ötede olan yer, geri karşıtı
- önceden
zarf Başlarken, başlangıçta, daha önce, evvelce"Bunlar çok önceden suç işlemişler, hapse girmemek için dağa çıkmışlardı." - N. F. Kısakürek
- ileride
zarf Gelecekte, gelecek zamanda"Beni ileride okuyacak insanlar için yazdığıma inanmışımdır." - S. Birsel
- başta
zarf İlk olarak"Arabacı mola verdiği zaman başta o büyük kızla büyük oğlan olmak üzere çocuklar aşağı atladı." - O. C. Kaygılı
- Mekan olarak ön tarafında.
- ileriye
- ileri doğru
- önde
- ilerde
- ardısıra
- gelecekte
- ilerde ileriye
- önde, önden, ileri doğru, ileriye, önde, ilerde, gelecekte, ileride, ileriki