anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

agree

Kelimeler > A ile başlayan kelimeler > agree nedir ?
agree
agree, agree nedir ,agree ne demek
  • iyi

    sıfat İstenilen, beğenilen nitelikleri taşıyan, beğenilecek biçimde olan, kötü karşıtı"Bir aralık iyi fal bildiğimi haremde duyurdum." - F. R. Atay

  • tatlı

    sıfat Şeker tadında olan"Tatlı elma. Tatlı nar."

  • uygun

    sıfat Yakışır, yaraşır, mutabık, mütenasip"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar

  • uygun olmak

    isabetli, yerinde olmak"Ne var ki bunları şimdiye kadar kimseye anlatmadığım için uygun ifadeyi bulmakta zorlanıyorum." - İ. O. Anar

  • almak

    -i Bir şeyi elle veya başka bir araçla tutarak bulunduğu yerden ayırmak, kaldırmak"Sağ elinin çevik bir hareketiyle başındaki tülbendi çekip aldı." - N. Cumalı

  • onaylamak

    -i Yapılan bir işi doğru ve yerinde bularak kabul etmek, tasdik etmek, tasdiklemek"Bu kitabın ahlak bozucu olduğunu elbet siz de onaylarsınız." - S. Birsel

  • uyuşmak

    nsz Soğuk, basınç vb. yüzünden vücudun bir yerinde, duygu ve hareket geçici olarak azalmak"Öğle yemeğinden sonra sinirlerim uyuştu, ufak bir uyku kestireyim diye kompartımanımda uzandım." - A. Haşim

  • anlaşmak

    nsz Düşünce, duygu, amaç bakımından birleşmek, antant kalmak"Bakın böylesine bir dilimiz olmasaydı, nasıl anlaşacaktık şimdi?" - N. Uygur

  • münasip

    sıfat Uygun, yerinde"Bizim bu dünyadaki hayatımız da bir çileden ibaret olduğu düşünülecek olursa en münasip çilenin de burada olması icap ediyordu." - A. H. Çelebi

  • tatlılıkla

    zarf Tatlı dille, anlayışla, hoşgörü göstererek, iyilikle"Hayriye Hanım kocasını tatlılıkla yola getiremeyeceğini anladığı için birdenbire isyan bayrağını açtı." - R. N. Güntekin

  • uymak

    -e Ölçüleri birbirini tutmak"Ayakkabı ayağına iyi uydu."

  • tutmak

    -i Elde bulundurmak, ele almak"Kucağında kundaklı bir çocuk tutuyordu." - Ö. Seyfettin

  • kararlaştırmak

    -i Bir konunun, bir işin herhangi bir yolda yapılmasıyla ilgili kesin düşünce belirlemek, tayin etmek"Yola çıkma gününü kararlaştırdılar." - H. E. Adıvar

  • katılmak

    nsz, -e Katma işi yapılmak"Süte su katılmış."

  • birleşmek

    nsz Ayrıyken tek bir bütün durumuna gelmek"Ufuklar birleşince ezilecek bizleriz / Biz de çöl ortasında kuruyan denizleriz" - F. N. Çamlıbel

  • muvafakat etmek

    uygun görmek, onaylamak, kabul etmek

  • mutabık

    sıfat Birbirine uyan, aralarında anlaşmazlık olmayan"Cadde açılmadan evvel mutabıklarının harabeleriyle henüz bir duvarı duruyordu." - A. H. Çelebi

  • bağdaşmak

    -le Anlaşmak, uzlaşmak, uymak, imtizaç etmek"Gerçekle bağdaşmayan ihtiraslar, insanın duygusunu hüzünden tedirginliğe hatta tiksintiye kadar zorluyor." - T. Buğra

  • kabul etmek
  • razı olmak
  • birbirine uymak
  • hemfikir olmak
  • aynı fikirde olmak
  • anlaşmak, yola gitmek, mutabık kalmak
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • çaput
  • glorify
  • power socket
  • repeal
  • abrogate
  • kükremek
  • hist
  • run up
  • upheave
  • jack up

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı