- Keskin
sıfat Çok kesici, iyi kesen"Sonunda keskin bir taşı testere gibi kullanarak ipi incelte incelte kopardı." - H. R. Gürpınar
- açıkgöz
sıfat Uyanık davranarak çıkar sağlayan, imkânlardan kurnazca yararlanmasını bilen, cingöz, uyanık, kurnaz (kimse)"Bu insanların alabildiğine açıkgöz ve çakır pençe olduklarını bir kere daha anlardık." - A. H. Tanpınar
- açı
isim, matematik Birbirini kesen iki yüzey veya aynı noktadan çıkan iki yarım doğrunun oluşturduğu geometrik biçim, zaviye
- ağır
sıfat Tartıda çok çeken, hafif karşıtı"Kurşun, ağır bir madendir. Taş yerinde ağırdır."
- şiddetli
sıfat Etkisi çok olan, zorlu"Bir aralık rahmetli babam şiddetli bir romatizmaya tutulmuştu." - F. R. Atay
- ince
sıfat Kendi cinsinden olanlara göre dar ve kalınlığı az olan, kalın karşıtı"İnce minare. İnce değnek. İnce kitap."
- tiz
sıfat İnce, keskin (ses)"Tüfeklerin daha tiz yaylım teraneleri bu en yüksek ölüm raksına hâkim olmuş." - H. E. Adıvar
- kuvvetli
sıfat Gücü çok olan, zorlu, şiddetli"Güneşin en yüksek, rüzgârın en kuvvetli olduğu an kavga azıyor." - H. E. Adıvar
- sivri
sıfat Ucu keskin ve batıcı olan"Sivri gagasından kelimeler çıkarken sanki birer ok oluyordu." - Ö. Seyfettin
- güçlü
sıfat Gücü olan, kuvvetli, yavuz"Kalın gövdeli, güçlü bir ihtiyardı." - A. Kutlu
- buruk
sıfat Burulmuş olan
- vahim
sıfat Ağır, korkulu, çok tehlikeli, vahametli"Haydi ben kumar yangınıyım fakat senin vaziyetin benimkinden daha vahim." - M. Yesari
- duyarlı
sıfat Dış etkenlere karşı duyarlığı olan, duygun, hassas"Ordu yürürse sayısını, sırasını seçecek kadar duyarlı kulakları vardı." - N. Araz
- zeki
sıfat Anlama, kavrama yeteneği olan, zekâsı olan, zeyrek"En zeki hayvan maymundur."
- had
isim Sınır, uç
- dar
sıfat İçine alacağı şeye oranla ölçüleri yetersiz olan, geniş ve bol karşıtı"Bütün gece eski kentin dar sokaklarında dolaştım." - A. Ağaoğlu
- zeyrek
sıfat Anlayışlı, uyanık, zeki
- akut
sıfat, tıp (***) İveğen
- aşırı hassas
- şiddetli keskin akıllı