-
kuru dere : isim Suyu olmayan dere
-
dere yatağı : isim, coğrafya Genellikle yazın kuruyan küçük akarsuyun yatağı
-
dere tepe : zarf İnişli çıkışlı"Dere tepe dolaşmak. Dere tepe aşmak."
-
derebeyi : isim, tarih Topraklarını derebeylik düzenine göre yöneten kimse, kont
-
dereotu : isim, bitki bilimi Maydanozgillerden, ince yapraklı, bazı yemeklere konulan güzel kokulu bir bitki (Anethum)
-
derede tarla sel için, tepede harman yel için : "elden çıkarmak istemediğimiz şeyleri tehlikeye açık durumlardan uzak tutmalıyız" anlamında kullanılan bir söz"Bu ensiz tahta köprü altında ince dere." - E. B. Koryürek
-
dereyi geçerken at değiştirilmez : "bir yöntemden başka bir yönteme geçiş tehlikeli bir durum veya zamanda yapılmamalıdır" anlamında kullanılan bir söz"Bu ensiz tahta köprü altında ince dere." - E. B. Koryürek
-
dereyi görmeden paçaları sıvamak : gerektiğinden çok önce veya henüz ortada hiçbir şey yokken hazırlanmaya kalkışmak"Bu ensiz tahta köprü altında ince dere." - E. B. Koryürek