-
yuva yapmak : yuva hazırlamak, yuva oluşturmak"Kuşlar yuva, dünyaevi yatak, dünya kapılarında yavrular kundak bekliyordu." - A. N. Asya
-
yuva kurmak : evlenmek"Kuşlar yuva, dünyaevi yatak, dünya kapılarında yavrular kundak bekliyordu." - A. N. Asya
-
yuvasını bozmak : aile düzenini dağıtmak"Kuşlar yuva, dünyaevi yatak, dünya kapılarında yavrular kundak bekliyordu." - A. N. Asya
-
yuvasını dağıtmak : kurulu ev düzenini bozmak"Kuşlar yuva, dünyaevi yatak, dünya kapılarında yavrular kundak bekliyordu." - A. N. Asya
-
yuvasını yapmak : birine gereken ceza veya cevabı vermek, hakkından gelmek"Kuşlar yuva, dünyaevi yatak, dünya kapılarında yavrular kundak bekliyordu." - A. N. Asya
-
yuvasını yıkmak : birinin eşinden boşanmasına sebep olmak"Kuşlar yuva, dünyaevi yatak, dünya kapılarında yavrular kundak bekliyordu." - A. N. Asya
-
yuvayı yapan dişi kuştur : "evin kadını anlayışlı, idareci ve tutumlu olursa ancak o zaman evde dirlik düzenlik sağlanır" anlamında kullanılan bir söz"Kuşlar yuva, dünyaevi yatak, dünya kapılarında yavrular kundak bekliyordu." - A. N. Asya
-
yuvayı yürütmek : evlilik birliğini sürdürmek"Kuşlar yuva, dünyaevi yatak, dünya kapılarında yavrular kundak bekliyordu." - A. N. Asya