-  
 yara açmak  : vücutta veya bir şeyin yüzünde yara oluşmasına sebep olmak"Yaranı tımar ettiler mi?" - N. Hikmet 
   -  
 yara almak  : yaralanmak"Yaranı tımar ettiler mi?" - N. Hikmet 
   -  
 yara işlemek  : yara kapanmayıp akıntı sürmek"Yaranı tımar ettiler mi?" - N. Hikmet 
   -  
 yara kapanmak  : yara iyi olup geçmek"Yaranı tımar ettiler mi?" - N. Hikmet 
   -  
 yarası olan gocunur (veya gocunsun)  : "bir işte sorumlu aranırken kusuru olan kimse telaşa düşer" anlamında kullanılan bir söz"Yaranı tımar ettiler mi?" - N. Hikmet 
   -  
 yarasını deşmek  : acıyı, üzüntüyü hatırlatmak, tazelemek"Yaranı tımar ettiler mi?" - N. Hikmet 
   -  
 yaraya merhem olmak  : zorunlu ihtiyacı karşılamak"Yaranı tımar ettiler mi?" - N. Hikmet 
   -  
 yaraya tuz biber ekmek  : bir derdin acısını çoğaltmak"Yaranı tımar ettiler mi?" - N. Hikmet 
   -  
 yarayı tazelemek  : üzüntüyü, sıkıntıyı, acıyı hatırlatmak, yeniden ortaya çıkarmak"Yaranı tımar ettiler mi?" - N. Hikmet