- modern
sıfat Çağdaş"Bilmeyenin elinde en modern aletler bir maden külçesi hâline gelir." - M. Kaplan
- çağdaş
sıfat Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır"Daha sonrakileri ve Necip Fazıl'ın çağdaşlarını konuşmak üzere bugünkü sohbetimize son verdik." - A. Kabaklı
- güncel
sıfat Günün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.), aktüel"Güncel olaylar, yorumlarla şaşılacak bir özdeşlik, bir uyum gösterir." - N. Cumalı
- akran
isim Yaş, meslek, toplumsal durum vb. bakımından birbirine eşit olanlardan her biri, boydaş, böğür, taydaş, öğür"Babası silik, adsız bir berberken çocuk bütün akranlarını çekerek dükkânını canlandırdı." - N. Cumalı
- yaşıt
isim Aynı yaşta olan kimselerden her biri"Sevim, yaşıtlarından boylu, inanılmayacak kadar çevik bir kızdı." - A. İlhan
- çağcıl
sıfat Çağdaş"Kuşku yok ki çok modern, çağcıl bir roman." - S. İleri
- muasır
sıfat Çağdaş"Hatta çok kere muasırlarından Namık Kemal ve Ziya Paşa bu hususta daha muvaffak olmuşlardır." - N. Hikmet
- aynı yaşta olan
- aynı zamana ait, çağdaş, modern, yaşıt, akran, diğeriyle aynı dönemde doğan/yaşayan kimse, muasır, hemasır, çağdaş, hazırki, zamanevi
- günümüze ait. contemporary with ile çağdaş.
- çağdaşı olan
- çağın