-
tek dalmak : spor güreşte karşı güreşçinin tek bacağını kapmak"Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." - Y. Z. Ortaç
-
tek elden : bir kimsenin, bir yerin veya bir merkezin yönetiminde olarak"Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." - Y. Z. Ortaç
-
tek geçmek : sadece onunla ilgilenmek, sadece ona önem vermek"Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." - Y. Z. Ortaç
-
tek kale oynamak : futbolda rakibi kendi sahasına sıkıştırıp sürekli hücum etmek"Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." - Y. Z. Ortaç
-
tek kürekle mehtaba çıkmak : eksik hazırlıkla bir işe kalkışmak"Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." - Y. Z. Ortaç
-
tek sıra olmak : sıraya girmek, sıralanmak"Hamit, biliyorsunuz edebiyatımızın tek dâhisidir." - Y. Z. Ortaç