-   tat almak  : tadı algılamak  
-   tat kazanmak  : belli bir tada kavuşmak, olgunlaşmak, tatlanmak  
-   tat vermek  : acı, tatlı, ekşi vb. bir tat kazandırmak  
-   tadı damağında kalmak  : yenen bir şeyin tadını unutamamak  
-   tadı gelmek  : tat kazanmak  
-   tadı kaçmak (veya gitmek)  : tatsız bir duruma gelmek, tadını yitirmek  
-   tadı tuzu kalmamak (veya bozulmak)  : yemek, lezzeti gitmek, tatsızlaşmak  
-   tadı tuzu yok  : zevksiz, yavan  
-   tadına bakmak  : ağzına alıp tadını denemek, test etmek  
-   tadına doyum olmamak  : bir şeyin tadı çok beğenilmek  
-   tadına varmak  : bir şeydeki ince güzelliği kavramak  
-   tadında bırakmak  : aşırılığa kaçmamak  
-   tadından yenmemek  : çok tatlı, çok hoşa gider olmak  
-   tadını almak  : bir şeyin ne tatta olduğunu anlamak  
-   tadını bulmak  : tadı yerine gelmek  
-   tadını çıkarmak  : bir şeyin güzelliğinden veya sağladığı imkânlardan yeterince yararlanmak  
-   tadını kaçırmak  : güzel giden bir şeyi tatsız bir duruma sokacak ölçüsüzlüğe vardırmak  
-   tadını tuzunu bulmak  : kıvamına gelmek, beklenen ölçülere ulaşmak