-
ses çıkarmamak (veya etmemek) : bir şeyi hoş görerek karşı çıkmamak, itiraz etmemek"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
-
ses çıkmamak : haber gelmemek"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
-
ses getirmek : yaptığı işle, söylediği sözle dikkatleri çekmek ve kitleleri harekete geçirmek"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
-
ses etmek : isim seslenmek"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
-
ses kesilmek : ses, artık duyulmamak"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
-
ses vermek : herhangi bir sesi çıkarmak"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
-
sesi ayyuka çıkmak : çok yüksek sesle bağırmak"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
-
sesini çıkarmamak : bir şey üzerindeki düşüncesini söylememek"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
-
sesini kesmek : söylemekteyken susmak"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
-
sesini kısmak : sesini alçaltmak"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay
-
sesini yükseltmek : yüksek, öfkeli bir sesle söylemek"Şafağa doğru otomobil sesi duyuldu." - F. R. Atay