-
öfke baldan tatlıdır : "öfkeye kapıldığında bağırıp çağırmak insanı rahatlatır" anlamında kullanılan bir söz"Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." - A. Ümit
-
öfke ile kalkan ziyanla (veya zararla) oturur : "öfkesine kapılarak iş gören sonunda güç duruma düşer" anlamında kullanılan bir söz"Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." - A. Ümit
-
öfke yüzü göstermek : çok sinirlendiğini belli etmek"Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." - A. Ümit
-
öfkeden kudurmak (veya deliye dönmek) : fazla sinirlenmek"Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." - A. Ümit
-
öfkesi başına sıçramak (veya çıkmak veya vurmak) : çok öfkelenmek"Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." - A. Ümit
-
öfkesi kabarmak : çok kızmak, sakinleşmişken yeniden öfkelenmek, tekrar sinirlenmek"Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." - A. Ümit
-
öfkesini çıkarmak (veya almak) : öfkeli kişi haksız yere ilgisiz birine çatmak"Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." - A. Ümit
-
öfkesini kusmak : kızgınlıkla ağır hakaret etmek"Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." - A. Ümit
-
öfkeye kapılmak : çok sinirlenmek, kızmak, hiddetlenmek"Fahri'nin gözlerinde karanlık bir ifade var, umutsuzluk, öfke karışımı bir şey." - A. Ümit