anlami-nedir.com, nedir, nedemek
Kelime ve Karakter Sayacı

Kuru anlamı nedir? , Kuru ne demek ?

Kelimeler > K ile başlayan kelimeler > kuru nedir?

Kuru
anlamı sıfat

'Kuru' 1 kelime ve 4 harften oluşmaktadır.

kuru foto galeri
  • nedir sıfat Suyu, nemi olmayan, yaş ve nemli karşıtı"Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı." - H. E. Adıvar
  • nedir Yağış almayan veya üzerinde bitki olmayan"Kuru çöl. Kuru tepeler."
  • nedir Daha sonra kullanılmak için kurutulmuş, taze ve yeşil karşıtı"Evlerin önlerine kuru meşe dallarıyla örtülü çardaklar yapmışlar." - R. H. Karay
  • nedir Canlılığını yitirmiş (bitki)"Çiçek açmaz kuru bir ağaç, ötmeyi unutmuş bir kuş mu oldum?" - H. E. Adıvar
  • nedir Salgısı olmayan"Kuru öksürük. Kuru egzama."
  • nedir Döşenmemiş, çıplak"Salih Reis, dört kuru duvardan ibaret fukara kapısından gördüğü mavi denize baka baka ölmek istiyordu." - Halikarnas Balıkçısı
  • nedir Katıksız, yanında başka şey olmayan (yiyecek)"Kuru çayla karın doyar mı?"
  • nedir Etkisi ve sonucu olmayan"Şahsına topluluğun isteğini emanet edenler boş bir riya, kuru bir şeref olsun diye laf etmediler." - R. E. Ünaydın
  • nedir Zayıf, çelimsiz, arık, sıska, kaknem
  • nedir Heyecanı, tadı olmayan, tekdüze"Kuru, zevksiz bir hayat."
  • nedir Akıcı olmayan, duygudan yoksun"Kuru bir anlatım."
  • nedir isim Kuru fasulye

Kuru ile ilgi cümleler (2)

Cümleleri oylama yaparak üst sıralara veya listenin en altına gönderebilirsin :).

0

MOR SALKIMLI EV rinci kan pilavı kuru ve yağı eksik pişirirdi. Mor Salkımlı Ev - Halide Edib Adıvar

0

Ama o daha eli sıkı olduğu için pilavı daha kuru önüme sürüyor, yağı esirgiyordu. Mor Salkımlı Ev - Halide Edib Adıvar

"kuru" ile ilgili yukarıdaki cümleleri beğenmedin mi? o zaman yeni cümle görmek için aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş Paylaş

Atasözü, deyim ve birleşik fiiller'de kuru
  1. kara kuru : sıfat Esmer ve zayıf (kimse)"Kara kuru, kibirli, kazık gibi bir kadın, komutan Muhsin Bey bunun neresini beğenmiş?" - H. E. Adıvar

  2. kuru ekmek : isim Katıksız ekmek"Kuru ekmekle bayat peyniri lezzetle yiyen / Çeşmeden her su içerken şükür Allah'a diyen" - Y. K. Beyatlı

  3. kuru hava : isim Nemi çok az olan hava

  4. kuru kahve : isim Dövülmüş veya çekilmiş kahve

  5. kurukafa : isim, hayvan bilimi Tırtılları patates yaprağı yiyen, alt kanatları sarı, üstü kahverengi bir tür kelebek (Acherantia adrophos)

  6. kurusıkı : isim Yalnız barut doldurulmuş, çekirdeksiz tüfek veya tabanca mermisi

  7. tahtakuruları : isim, hayvan bilimi Yarım kanatlılardan, pis kokulu, kan emici böcekler topluluğu

  8. gülkurusu : isim Pembe renkli gülün kurutulduğunda dönüştüğü hafif morumsu renk

  9. tahtakurusu : isim, hayvan bilimi Yarım kanatlılardan, uzunluğu 3-5 milimetre, vücudu oval ve yassı, kanatları körelmiş, oturulan, yatılan yerlerde üreyen, kan emerek beslenen, pis kokulu böcek, tahta biti (Cimex lectularius)"Tahtakurusu yüzünden çok defa kompartımanla

  10. yaprakkurusu : isim Kuru yaprak rengi

  11. kuru çay : isim Yeşil çay yapraklarının çeşitli işlemlerden sonra satışa hazır biçimi

  12. kuru çayır : isim Yaz aylarında bitkilerinin çoğunun kuruduğu doğal çayır

  13. kuru çeşme : isim Suyu çekilmiş çeşme

  14. kuru dere : isim Suyu olmayan dere

  15. kuru duvar : isim Taşların arasına harç konulmadan örülen duvar

  16. kuru erik : isim Eriğin kurutulmuşu

  17. kuru fasulye : isim Fasulye bitkisinin beyaz tohumu

  18. kuru filtre : isim Hava içindeki kirleri, bezden torbalar yardımıyla ayıran süzgeç

  19. kuru gürültü : isim Gereksiz, önemsiz, sonu alınamayacak söz veya davranış"Bu konuşmalar onun için bir kuru gürültüden ibaretti." - Y. K. Karaosmanoğlu

  20. kuru iftira : isim Gerçekle hiçbir ilişiği, hiçbir dayanağı olmayan iftira

  21. kuru incir : isim Özel olarak güneşte kurutulan incir

  22. kuru kafa : isim Baş iskeleti

  23. kuru kalabalık : isim Hiçbir iş yapmayan insan topluluğu

  24. kuru kayısı : isim Kayısının kurutulmuşu

  25. kuru kemik : isim Çok zayıf kimse

  26. kuru köfte : isim Kıyma ve ekmek içi ile yapılıp tavada kızartılan köfte"İçinde kuru köfteler bulunan bir tası oğluna uzattı." - S. F. Abasıyanık

  27. kuru kuruya : zarf Kuru olarak, yanında başka bir içecek veya yiyecek olmaksızın

  28. kuru kuyu : isim Pis suyun toprak altına sızdırılmasında kullanılan, duvarları harçsız kuyu

  29. kuru laf : isim Gerçekle ilgisi olmayan, değer taşımayan boş söz, kuru söz

  30. kuru meyve : isim Yaş meyvenin kurutulmuşu

  31. kuru öksürük : isim Balgam çıkarılmayan öksürük"Bir müddetten beri onda kuru bir öksürük vardı." - H. Z. Uşaklıgil

  32. kuru pasta : isim Tuzlu veya tatlı, kremasız çörek

  33. kuru pil : isim, fizik Akıntı yapmaması için elektroliti soğurucu bir maddeyle kaplı pil

  34. kuru sebze : isim Yaş sebzelerin kurutulmuşu

  35. kuru soğan : isim Toprak altında kalan yumru soğanın kurutulmuşu

  36. kuru soğuk : isim Yağışsız havadaki sert soğuk"Otlaktan çıktıkları sırada hava kuru soğuktu." - N. Cumalı

  37. kuru söz : isim Kuru laf

  38. kuru tarım : isim Kurak veya yarı kurak bölgelerde, sulama yapmadan tarladan ürün alınması yollarını gösteren tarımsal tekniklerin bütünü, kuru ziraat

  39. kuru temizleme : isim Kimyasal maddelerle veya buharla giysi, eşya vb.ni temizleme, ütüleme işi

  40. kuru üzüm : isim Haşlanıp ardından güneşte kurutulmak suretiyle hazırlanan iri veya küçük taneli üzüm, üzüm kurusu

  41. kuru yemiş : isim Fındık, fıstık, leblebi gibi yemek dışında yenilen yiyecekler"Kırk türlü kuru yemişle donanmış masanın ortasına dikilmiş bir ince, ufak mum vardı." - A. Gündüz

  42. kuru yemişçi : isim Kuru yemiş satan kimse veya kuru yemiş satılan yer

  43. kuru yük : isim, ticaret Kara ve deniz taşıtlarıyla nakledilen katı madde, ticari eşya

  44. kuru ziraat : isim Kuru tarım

  45. tuzu kuru : sıfat Bir işten zarar görmeyen, kazancı yolunda olan (kimse)"Sonra, tuzu kuru insanlar değişiklik arar, egzotik tatlara da bayılırlar." - A. Ağaoğlu

  46. karaca kuruca : sıfat Esmer, zayıf ve çelimsiz"Karaca kuruca, ufak tefek bir kadındı." - M. Ş. Esendal

  47. armut kurusu : isim Daha sonraki mevsimlerde yenmek üzere kurutulmuş armut

  48. Beypazarı kurusu : isim Genellikle baklava dilimi biçiminde bir tür peksimet

  49. dut kurusu : isim Dutun kurutulması ile elde edilen kuru yemiş

  50. gül kurusu : isim Kurutulmuş gül yaprağı

  51. insan kurusu : sıfat Çok zayıf (kimse)

  52. kayısı kurusu : isim Kayısının kurutulması ile elde edilen kuru yemiş

  53. kız kurusu : isim Evlenmemiş yaşlı kız

  54. piç kurusu : isim Soysuz ve yaramaz kimse"O piç kurusuna bütün aylığını teslim ediyor." - P. Safa

  55. üzüm kurusu : isim Kuru üzüm

  56. kuru başına kalmak : hayatında veya yanında kimsesi kalmamak, kimsesiz, yalnız kalmak"Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı." - H. E. Adıvar

  57. kuru gayret çarık eskitir : "bir iş rastgele bir çabayla değil amaca doğru planlı bir biçimde yürümekle başarılır" anlamında kullanılan bir söz"Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı." - H. E. Adıvar

  58. kuru hasır (veya kilim) üstünde kalmak : aç, parasız, evsiz kalmak"Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı." - H. E. Adıvar

  59. kuru laf karın doyurmaz : "boş sözlerle olumlu iş yapılamaz" anlamında kullanılan bir söz"Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı." - H. E. Adıvar

  60. kuru tahtada kalmak : eşyası elinden gitmek, çıplak evde oturma durumunda kalmak"Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı." - H. E. Adıvar

  61. kuruda kalmak : deniz alçaldığında gemi karaya oturmak"Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı." - H. E. Adıvar

  62. kurunun yanında yaş da yanar : "beğenilmeyen tutumlarından dolayı cezalandırılan kişiler yanında suçsuzlar da suçlular gibi hırpalanırlar" anlamında kullanılan bir söz"Yanakları kuruydu fakat gözleri tamamıyla siyah yaştı." - H. E. Adıvar


Harf Analizi

  1. - Ünlü harf (2 tane) : u
  2. - Ünsüz harf (2 tane) : k,r
  3. - Kalın Ünlüler : (1 tane) : u
  4. - Sert Ünsüz : (1) : k
  5. - Yumuşak Ünsüzler : ( 1) : r

Yeni Bir Kelime Öğren?

  • Before anything else
  • Tükürmek
  • Yansıtıcı
  • At the outset
  • In the beginning
  • Millionth
  • Katafot
  • First of all
  • To start with
  • First-time

anlami-nedir.com'u Türkçe dil araçları sunan bir sözlüktür, yakın zamanda sadece anlamlar değil türkçe ingilizce sözlük, akademik aramalar ve birçok edebi araç ile karşınıza çıkacaktır.

anlami-nedir.com içeriklerini öncelikle TDK'dan sonra ise editörlerin kontrolünden geçirerek sizlere sunmaktadır, eğer bir hatalı kısım gördüyseniz lütfen iletişim'e geçiniz

Sizde Türkçemize katkıda bulunmak ve bilinmiyenleri aktarmak isterseniz editör olup paylaşımlarda bulunabilirsiniz.

Yunus Emre : "Biriktirdiğin değil, paylaştığın senindir"

Takip edin

Sitemap Yasal Konular İletişim Hakkında İndeksler Son Eklenenler Kelime Sayacı