-
küçük dağları ben yarattım demek : çok böbürlenmek, kibirlenmek"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu
-
küçük düşmek : değeri veya onuru sarsılmak"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu
-
küçük düşürmek : değerini veya şerefini sarsmak"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu
-
küçük görmek : değer, önem vermemek"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu
-
küçük köyün büyük ağası : büyüklük taslayanlar için söylenen bir söz"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu
-
küçük oynamak : kumarda az para ile oynamak"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu
-
küçükle küçük, büyükle büyük olmak : her yaştaki kişilere karşı dostça, arkadaşça davranmak"Duvar, çeşitli küçük kâğıtlara basılmış resimlerle kaplıydı." - A. Kutlu