-
korku dağları bekler (veya aşırır) : "korku her yerde varlığını gösterir" anlamında kullanılan bir söz"Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." - Y. Z. Ortaç
-
korku düşmek : endişelenmek, korkmak"Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." - Y. Z. Ortaç
-
korkuya kapılmak : korku düşmek"Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." - Y. Z. Ortaç
-
korku saçmak : herkesi korkutmak"Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." - Y. Z. Ortaç
-
korku salmak : korkutmak"Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." - Y. Z. Ortaç
-
korkudan çıldırmak : aşırı korku yüzünden aklını yitirmek, delirmek"Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." - Y. Z. Ortaç
-
korkunun ecele faydası yoktur : "kişi korkmakla kendisine gelecek bir kötülüğü önleyemez" anlamında kullanılan bir söz"Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." - Y. Z. Ortaç
-
korkusundan altına etmek (veya kaçırmak veya yapmak) : çok korktuğunda idrarını veya dışkısını kaçırmak"Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." - Y. Z. Ortaç
-
korkuya kesmek : korkmak"Yarı çocuk kalbimde korku, kapıya yaklaştıkça büyüyor." - Y. Z. Ortaç