-
kız kurusu : isim Evlenmemiş yaşlı kız
-
sokak kızı : isim Sokak kadını
-
denizkızı : isim, hayvan bilimi Solunumunu hem akciğer hem de solungaçlarıyla yapan, arka üyeleri olmayan, otçul amfibyumlar sınıfından bir hayvan
-
deniz kızı : isim Denize yakın kayalıklar üzerinde şarkı söyleyen, başı ve göğsü kadın biçiminde, belden aşağısı balık kuyruklu olduğu varsayılan doğaüstü yaratık
-
kapak kızı : isim Resimli dergilerin kapak resimleri için poz veren genç kız
-
elkızı : isim Gelin
-
kızevi : isim Evlenme sürecinde kız tarafı
-
kız kuşu : isim, hayvan bilimi Yağmur kuşugillerden, uzunluğu 34 santimetre olan, eti yenebilen, başı sorguçlu, koyu yeşilimsi renkte esmer, küçük bir kuş (Vanellus vanellus)
-
kızkalbi : isim, bitki bilimi Şahteregillerden, kalp biçiminde pembe çiçekli bir süs bitkisi (Dicentra)
-
kız böceği : isim, hayvan bilimi Eklem bacaklıların kız böcekleri takımından, başı büyük, vücudu narin, zar kanatlı bir böcek (Libellula depressa)
-
besleme kız : isim Besleme"Besleme kız utandı, bütün kanı yüzüne çıktı, hemen ayağa kalktı." - M. Ş. Esendal
-
üvey kız : isim Karı kocanın her birine göre öbürünün ayrı bir eşinden dünyaya gelmiş olan kız çocuk
-
kız başına : zarf Tek başına kız olarak"Kız başına İstanbullarda yaşayıp okumana evet diyemezmiş." - T. Dursun K
-
kızmemesi : isim Greyfurt
-
kızoğlan : sıfat Bakire
-
Yedikızkardeş : özel, isim, gök bilimi Ülker
-
analıkızlı : isim Yuvalama
-
kız kardeş : isim Bir kimsenin bayan kardeşi, şvester"Hacı'nın kız kardeşi bir çoraba yama vuruyordu." - R. Enis
-
kız kızan : isim Çoluk çocuk, ev halkı
-
kız kilimi : isim Göçebe kızların işledikleri süslü çeyizlik kilim
-
kız tavlası : isim Belli bir düzene göre sıralanmış pulların gelen zara göre önce kendi hanesinde yayılması ve sonra toplanmasıyla oynanan tavla oyunu, Yahudi tavlası
-
kızlı erkekli : sıfat Kız erkek karışık
-
gelinlik kız : isim Evlenme çağına gelmiş kız çocuğu"Büyümüşsün ya, tam gelinlik kız olmuşsun." - H. R. Gürpınar
-
karı kız milleti : isim Toplumun dişi cinsten oluşan bölümünün tümü
-
kiralık kız : isim Kiralık kadın
-
naylon kız : isim Çağdaş, modern kız
-
dayı kızı : isim Dayının kızı"Bizim dayı kızları çok şımarıktır." - H. E. Adıvar
-
emmi kızı : isim Amca kızı
-
hala kızı : isim Halanın kızı
-
maça kızı : isim İskambil destesinde maça dizisinde yer alan kız
-
kız almak : bir ailenin kızını gelin olarak kendi ailelerine katmak"Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler." - Halikarnas Balıkçısı
-
kız beşikte (veya kundakta), çeyiz sandıkta : "kız daha beşikte veya kundakta iken çeyiz düzmeye başlamak gerekir" anlamında kullanılan bir söz"Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler." - Halikarnas Balıkçısı
-
kız gibi : kıza benzeyen"Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler." - Halikarnas Balıkçısı
-
kız istemek : bir kızı evlenmek için ana ve babasından veya yakınlarından istemek"Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler." - Halikarnas Balıkçısı
-
kız kaçırmak : bir kızı kendinin veya ailesinin rızası olmadan alıp götürmek"Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler." - Halikarnas Balıkçısı
-
kız vermek : bir ailenin kızını bir başka aileye gelin etmek"Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler." - Halikarnas Balıkçısı
-
kızı gönlüne bırakırsan ya davulcuya kaçar (veya varır) ya zurnacıya : "evlenme çağındaki kızı, büyükleri uyarmazlarsa uygun olmayan birisiyle evlenir" anlamında kullanılan bir söz"Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler." - Halikarnas Balıkçısı
-
kızı kısrağı : birinin ailesindeki kızlar ve kadınlar"Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler." - Halikarnas Balıkçısı
-
kızım sana söylüyorum (veya dedim) gelinim sen anla (veya işit) : doğrudan doğruya kendisine söylenemeyen düşünce ve uyarıların, o kimsenin çok yakınına söylendiğinde kullanılan bir söz"Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler." - Halikarnas Balıkçısı
-
kızını (veya evladını) dövmeyen dizini döver : "çocuğunu gerektiği gibi eğitmeyen, ileride çok pişman olur" anlamında kullanılan bir söz"Oğlu savaşın birinde şehit düştü, iki kızı da evlenip ücra yerlere gittiler." - Halikarnas Balıkçısı