"kırk gün taban eti, bir gün av eti" ile ilgili cümle görmek istiyorsan, aşağıdaki "Cüme Ekle" butonuna basarak şansını deneyebilirsin.
-
kırk basmak : doğum yapmış annenin ve bebeğin kırk gün dolmadan dışarı çıkarılmasının tehlikeli olacağını geleneksel olarak kabul etmek
-
kırk bir (buçuk) kere maşallah! : "pek çok, binlerce kez nazar değmesin!" anlamında kullanılan bir söz
-
kırk dereden su getirmek : bin dereden su getirmek
-
kırk evin kedisi : birçok eve girip çıkan (kimse)
-
kırk gün günahkâr, bir gün tövbekâr : sürekli kötü işler yaptıktan sonra iyi bir iş yapan insan için kullanılan söz
-
kırk gün taban eti, bir gün av eti : "avcılar bir av avlayabilmek için dağ demez, taş demez, günlerce taban teperler" anlamında kullanılan bir söz
-
kırk kapının ipini çekmek : içinde bulunduğu sorunu çözmek için kapı kapı dolaşmak, birçok yere uğramak
-
kırk tarakta bezi olmak : her tarakta bezi olmak
-
kırk yıl kıran olmuş, eceli gelen ölmüş : "salgın ve öldürücü hastalık da olsa eceli gelmeyen ölmez" anlamında kullanılan bir söz
-
kırkı çıkmak : doğumdan veya ölümden sonra kırk gün geçmek
-
kırkı (veya kırkları) karışmak : çocuklar için aynı kırk günlük süre içinde doğmuş olmak
-
kırkından sonra at olup da kuyruk mu sallayacak : "vakti geçmiş, artık işe yaramayacak durumda" anlamında kullanılan bir söz
-
kırkından sonra azanı teneşir paklar : "yaşlandıklarında ahlakları bozulanlar artık düzelemezler" anlamında kullanılan bir söz
-
kırkından sonra azmak : yaşlandıktan sonra yaşına uymayan davranışlarda bulunmak
-
kırkından sonra saz çalmak : yaşlandıktan sonra uzun ve güç bir işe girişmek
-
kırkından sonra saza başlayan kıyamette çalar : "yaşlandıktan sonra bir şey öğrenmeye, yeni bir iş yapmaya başlayan kimsenin bunu başarmaya ömrü yetmez" anlamında kullanılan bir söz