-
keyif çatmak : keyfetmek"Keyfiniz nasıl?"
-
keyif sormak : birine "iyi misiniz, nasılsınız" sorularını yönelterek sağlığı hakkında bilgi almak"Keyfiniz nasıl?"
-
keyif sürmek : sıkıntısız, rahat yaşamak"Keyfiniz nasıl?"
-
keyif vermek : neşe vermek, sarhoş etmek"Keyfiniz nasıl?"
-
keyfi bilmek : isterse yapmak, nasıl isterse öyle yapmak"Keyfiniz nasıl?"
-
keyfi bozulmak : hastalanmak"Keyfiniz nasıl?"
-
keyfi gelmek : neşelenmek"Keyfiniz nasıl?"
-
keyfi kaçmak : neşesi kalmamak"Keyfiniz nasıl?"
-
keyfi oluncaya kadar : razı oluncaya kadar"Keyfiniz nasıl?"
-
keyfinden bayılmak (veya dörtköşe olmak) : bir şeyden çok kıvanç duymak"Keyfiniz nasıl?"
-
keyfine bakmak : dilediğince yaşamak, güzel vakit geçirmek"Keyfiniz nasıl?"
-
keyfine diyecek olmamak : mutlu ve huzurlu olmak"Keyfiniz nasıl?"
-
keyfini çıkarmak : bir şeyden iyice tat almak"Keyfiniz nasıl?"
-
keyfinin kâhyası olmamak : birine alışkanlıklarına, davranışlarına, düzenine karışmaya hakkı olmamak"Keyfiniz nasıl?"