-
kedi ciğere bakar gibi bakmak (veya süzmek veya seyretmek) : imrenerek bakmak"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedi gibi : uysal ve sokulgan"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedi gibi dört ayak üzerine düşmek : en güç bir durumdan zarar görmeden kurtulmak"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedi ile harara (veya çuvala) girmek : geçimsiz biri ile iş birliği yapmak"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedi ile köpek gibi : birbirleriyle geçinemeyen, anlaşamayan kimseler için söylenen bir söz"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedi ne, budu ne? : eti ne budu ne"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedi olalı bir fare tuttu : "en sonunda bir iş başarabildi" anlamında kullanılan bir söz"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedi yavrusunu yerken sıçana benzetir : "kişi yolsuz olduğunu bildiği bir işi yaparken kendini mazur göstermek için bahane uydurur" anlamında kullanılan bir söz"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedi yetişemediği (veya uzanamadığı) ciğere pis (veya murdar) dermiş : "kişi, elde edemediği şeyi istemiyormuş, beğenmiyormuş gibi görünür" anlamında kullanılan bir söz"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedinin boynuna ciğer asılmaz : "bir kimseye, kullanıp zarar vereceği, kendine mal edip ortadan kaldıracağı şey emanet edilmez" anlamında kullanılan bir söz"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedinin gideceği samanlığa kadar : "uygunsuz iş yapan kişi, ne kadar kaçarsa kaçsın, gideceği yer bellidir, kısa zamanda yakayı ele verir" anlamında kullanılan bir söz"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedinin kabahatini önüne koyarlar, öyle döverler : "cezalandırılan kimse suçunun ne olduğunu bilmelidir ki o suçu bir daha işlemesin" anlamında kullanılan bir söz"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedinin kanadı olsaydı serçenin adı kalmazdı : "saldırganlar istediklerini yapabilecek durumda olsalardı, zayıfları kolaylıkla ortadan kaldırır, bol bol çıkarlarını sağlarlardı" anlamında kullanılan bir söz"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kedinin usluluğu sıçan görünceye kadar : "atılgan kişilerin sessiz ve eylemsiz durmaları, onları çileden çıkaran bir durum baş gösterince sona erer" anlamında kullanılan bir söz"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kediye peynir (veya ciğer) ısmarlamak : güvenilmeyecek birine saklaması için bir şey bırakmak"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."
-
kediyi sıkıştırırsan üstüne atılır : "senden çekinen, korkan kişi, çok sıkıştırırsan sana karşı gelir" anlamında kullanılan bir söz"Evcil kedi. Ankara kedisi. Van kedisi."