-
kalp kalbe karşıdır : "sevgi karşılıklıdır" anlamında kullanılan bir söz"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalp (veya kalbini) kazanmak (veya fethetmek) : ince bir davranış veya güzel bir sözle birinin sevgisini kazanmak, ilgisini çekmek"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalp (veya kalbini) kırmak : gönül kırmak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbe (veya kalbine) doğmak : içine doğmak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbe dokunmak : acı veya üzüntü vermek"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbe işlemek : derin üzüntü uyandırmak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi ağzına gelmek : yüreği ağzına gelmek"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi boş olmak : sevgilisi bulunmamak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi çarpmak : kalbi çok vurmak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi dayanmamak : aşırı heyecan, üzüntü, yorgunluk veya herhangi bir hastalık yüzünden kalbi durmak, ölmek"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi dolu olmak : sevgilisi olmak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi ferahlamak : yüreği ferahlamak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi kararmak : inancını kaybetmek"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi parçalanmak : yüreği parçalanmak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi sıkışmak : yüreği sıkışmak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi sızlamak : yüreği sızlamak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi (veya kalbini) yerinden oynamak (veya fırlamak) : yüreği yerinden oynamak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi yıkmak kolay, yapmak zordur : "insanları kırmak ve üzmek, mutlu etmekten daha kolaydır" anlamında kullanılan bir söz"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbi yırtılmak : acı duymak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbin yolu mideden geçer : "bir kimsenin sevgisi kazanılmak istendiğinde ona güzel yiyecekler ikram edilmelidir" anlamında kullanılan bir söz"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbine girmek : sevgisini kazanmak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbine göre : gönlüne göre"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbine saplanmak : yüreğine saplanmak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbini açmak : yüreğini açmak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbini burmak : üzmek, sıkıntı vermek"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbini çalmak : sevgisini kazanmak, kendine âşık etmek"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbini eritmek : acımasını sağlamak, yumuşatmak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbini okumak : birinin duygu ve düşüncelerini, niyetini anlamak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu
-
kalbiyle konuşmak : düşüncelerini, duygu ağırlıklı bir biçimde anlatmak"Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor." - Y. K. Karaosmanoğlu