-
dar kafalı : sıfat Kavrayışı az, anlayışı kıt, yenilikleri benimseyecek yetenekten yoksun (kimse)"Bu derece taassup gösterecek bir dar kafalı olmamalı idi." - F. R. Atay
-
uzun kafalı : sıfat, anatomi Başı dar, kafatasının uzunluğu genişliğinden fazla olan (kimse), dolikosefal
-
kısa kafalı : sıfat, anatomi Brakisefal
-
dikkafalı : sıfat Dikbaşlı"Ne yapsa, ne söylese bu dikkafalı kızı fikrinden döndüremeyeceğini biliyordu." - R. N. Güntekin
-
boş kafalı : sıfat Akılsız, bilgisiz"Dıragon lakaplı Hacı Muslu Efendi'nin oğlu Dinçer'e gelince, yakışıklı delikanlıydı ama boş kafalıydı." - R. H. Karay
-
dibek kafalı : sıfat Anlayışsız, kaba, budala (kimse)"O dibek kafalı Sülükoğlu'nu hasedinden çatlatacağız." - E. E. Talu
-
eşek kafalı : sıfat Kalın kafalı, anlayışsız, kavrayışsız (kimse)
-
geri kafalı : sıfat Yenilikleri istemeyen, eskiye bağlı (kimse)
-
horoz kafalı : sıfat Horoz akıllı
-
kabak kafalı : sıfat Saçları dökülmüş, dazlak
-
kalın kafalı : sıfat Geç veya güç anlayan, gabi"A, sen de ne kalın kafalı herifsin." - H. R. Gürpınar
-
kaz kafalı : sıfat Anlayışsız, kavrayışsız, kafasız (kimse)
-
örümcek kafalı : sıfat Eskiye saplanıp yeniliklere düşman olan, eskiye bağlanıp kalmış olan, geri düşünceli (kimse)
-
sepet kafalı : sıfat Ahmak, alık