- basmakalıp
sıfat Özgünlüğü olmayan, değişiklik göstermeyen, bilineni tekrarlayan, harcıâlem, klişe"Kimi daha da iyi söylenebilecek basmakalıp fikirleri piyesleştirdiğinden dem vurdu." - H. Taner
- yeterli
sıfat Bir işi yapma gücünü sağlayan özel bilgisi olan, kifayetli, ehliyetli
- yerinde
sıfat İyi, yeterli"Binbaşı uzun boylu, ince yapılı, uzun kır bıyıklı, yaşlı ise de gücü yerinde, her işe eli yatan bir adam." - M. Ş. Esendal
- uygunluk
isim Uygun olma durumu, yakışık, mutabakat, mukarenet
- okşamak
-i Sevgi, şefkat belirtisi olarak elini bir şeyin üzerinde yavaş yavaş gezdirmek veya ona hafifçe vurmak"Oğlan kızın yanına geldi, saçlarını okşuyor." - H. Taner
- sıvazlamak
-i Bir şeyin üstünde yavaş yavaş, hafifçe el gezdirmek"Kaşlarından süzülen yağmur damlalarını eliyle sıvazlayarak onlara baktı." - O. Hançerlioğlu
- fiske
isim Parmak uçlarıyla yapılan hafif vuruş"Başının altından yastığı çektim ve yüzüne fiskeler hâlinde su serptim." - P. Safa
- Konfeksiyon, 1. Giyimde üst üste binen pay.
2. Giysinin değişik yerlerine dikilen ilave kumaş. - Tekstil-Dokumacılık, Basılacak boyaların baskı çeşidine göre, dolgu maddesi.
- hafif vuruş
- uygunluk.
- değişmez bir şekilde
- hafif adımlarla koşmak
- tamamen uygun
- ayağı hafif hafif yere vurmak
- basmakalıp bir şekilde. patness vaktinde oluş
- elle vurmak
- hafifçe vurma, okşama, ufak kalıp tereyağı, elle hafifçe vurmak, hafifçe vurarak okşamak, tam yerinde, tam zamanında, tamamiyle uygun, münasip
- kusursuz olarak. patly uygun olarak
- yalın ayağın çıkardığı ses