-
iş açmak : uğraştırıcı, gereksiz bir durumun ortaya çıkmasına sebep olmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş almak : yapılması kesinleşen bir işi üstlenmek, taahhüt altına girmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş amana binince kavga uzamaz : "kavga edenlerden biri aman dilerse çekişme sona erer" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş anlatılıncaya kadar baş elden gider : "kızışmış bir kavgada veya herhangi bir olayda meram anlatmaya fırsat kalmadan olacak olur" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş ayağa düşmek : iş, sorumsuz ve yetkisiz olanların elinde kalmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş başa düşmek : kendi işini kendi görmek zorunda kalmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş bırakmak : çalışanlar toplu hâlde işlerini terk etmek, çalışmayı durdurmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş bilenin, kılıç kuşananın : at binenin, kılıç kuşananın"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş bilmek : becerikli olmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş bitirmek : bir işi iyi bir sonuca ulaştırmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş (birinde) bitmek : işin bitmesi veya sorunun çözümü birine bağlı olmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş (birinden) bitmek : işin sonuçlanması ondan beklenilmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş çatallanmak : bir işte güçlükle karşılaşmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş çevirmek : gizli, dolambaçlı bir iş yapmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş çığırından çıkmak : bir iş amacından saparak düzeltilmesi güç bir durum almak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş çıkarmak : çok iş yapmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş dayıya düştü : gayret dayıya düştü"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş değil : bir şeyin çok kolay olduğunu belirten bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş düşmek : birinin iş yapması gerekmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş edinmek : bir şeyi görev, meslek olarak kabul etmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş görmek : iş yapmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş göstermek : yapması için birine iş vermek, iş buyurmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş inada binmek : bir işi yapmakta direnmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş insanın aynasıdır : "bir kimsenin nasıl bir kişi olduğu yaptığı işlerden anlaşılır" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş işlemek : nakış yapmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş işten geçmek : bir işi gerçekleştirme imkânı kalmamış olmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş (birine) kalmak : işin bitmesi için asıl gayret birine düşmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş karıştırmak : fesat sokmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş ki : yeter ki"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş mi? : yapılan bir şeyin beğenilmediğini, küçümsendiğini bildiren bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş ola : yaptığı iş beğenilmediğinde "sanki iş görmüş gibi" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş olacağına varır : bir soruna aldırmamayı, ne yapılırsa yapılsın yine aynı sonuca ulaşılacağını anlatan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş olsun diye : gereksiz bir hareketi belirtmek için kullanılır"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş sarpa sarmak : iş, içinden çıkılması zor bir duruma girmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş şirazesinden çıkmak : düzenini kaybetmek, çığırından çıkmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş tutmak : iş yapmak, çalışmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş vermek : birine yapacak iş göstermek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş yapmak : çalışmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
iş yok : "o şeyden yarar beklememeli" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işe bak! : şaşırılacak bir durum karşısında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işe girmek : göreve, çalışmaya başlamak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işe karışmak : herhangi bir konuda katkıda bulunmak, görev almak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işe koşmak : birine iş yaptırmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işe yaramak : elverişli olmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi ahbaplığa dökmek : yerli yersiz yakınlık göstermek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi aksi gitmek : istenilen sonucu elde edememek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi anlamak : gizli bir şeyi, bir sorunu anlamak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi azıtmak : yanlış ve aşırı yollara sapmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi bitmek : işi sona ermek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi bozmak : yapılan anlaşmayı, verilen sözü tutmamak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi bozulmak : yapmakta olduğu işten gereği kadar kazanç sağlayamaz olmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi ciddiye almak : soruna önem vermek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi çıkmak : başka bir işle meşgul olmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi düşmek : birinin yardımına gereksinim duymak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi ...-e dökmek : işi değiştirip bir başka biçime çevirmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi ...-e vurmak : gerekenden başka biçimde davranmak, ... gibi görünmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi ileri götürmek : beklenenden daha aşırı davranışlar içine girmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi iş, kaşığı gümüş : "işi tam istediği yolda" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi iş olmak : işi yolunda olmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi kotarmak : işin üstesinden gelmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi ne? : ne işi var?"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi olmak : yapacak bir şeyi bulunmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi pişirmek : aralarında gizlice anlaşmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi resmiyete dökmek : bir iş veya durum için resmî bir yola sokmak, resmî bir nitelik vermek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi sağlama almak : işin gerçekleşmesi ve bozulmaması için gerekli önlemleri almak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi savsaklamak : işi yavaşlatmak, gereken önemi göstermemek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi şakaya dökmek : ciddi başlayan bir sözü veya davranışı şakaya çevirmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi tatlıya bağlamak : sorunlu bir işi, iyi bir biçimde çözmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi temizlemek : sorunu çözmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi uzatmak : bir işi sonuçlandırmamak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi üç nalla bir ata kaldı : "eline geçen imkân henüz yapmak istediği şeyi gerçekleştirmesini sağlayacak kadar değil ama yine de umutlanıyor" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi (bir şeye) vurmak : işi değiştirmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi yokuşa sürmek (veya koşmak) : işi zorlaştırmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi yolunda (veya tıkırında) gitmek (veya olmak) : iş düzenli ve istenilen biçimde yürümek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işi yoluna koymak : işi yapılabilir duruma getirmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin alayında olmak : bir işe gereken önemi vermemek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin başı : bir işin en önemli noktası"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin doğrusu : açıkçası"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin fenası : işin kötüsü"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin garibi : işin tuhafı"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin içinde iş var : "işin içyüzü göründüğü gibi değil, başka" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin içinden çıkamamak : başaramamak, sorunu çözümleyememek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin içinden çıkmak (veya sıyrılmak) : bir şeyi anlamak, bir sorunu çözümlemek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin kolayına kaçmak : derinliğine araştırmadan basit olarak düşünmek, yüzeyde kalmak, tembellik etmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin kötüsü : işin kötü yanı"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin kurdu : bir işin en ince ayrıntısını bilen, deneyimli, uzman (kimse)"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin kurdu olmak : belirli bir konuyla ilgili her şeyi bilmek, uzmanlaşmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin mi yok : "önemli değil, boş ver" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin ortasını bulmak : ortak bir noktada anlaşmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin rengi değişmek : konu başka biçimde gelişmek, öncekinden farklı davranmaya başlamak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin tuhafı : işin tuhaf olan yanı"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin ucu birine dokunmak : bir işten dolaylı olarak zarar görmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin üstesinden gelmek : güç bir işi başarmak, sonuçlandırmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işin yoksa şahit ol, paran çoksa kefil ol : "tanıklık boş oturan kimselerin, kefillik ise parası çok olan kimselerin işidir" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işinden olmak : görevini yitirmek, görevinden atılmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işine bak! : "görevini, işini sürdür" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işine gelmek : çıkarına, amacına, düşüncesine uygun olmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işine göre : çıkarına uygun"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işine hor bakan boynuna torba takar : "işini küçümseyen kişi para kazanamaz, para kazanamayanın sonu ise dilenciliktir" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işine koyulmak : işini yapmayı sürdürmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işini bilmek : nereden, nasıl yararlanacağını bilmek, çıkarını bilmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işini görmek : görevini yapmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işini kış tut da yaz çıkarsa bahtına : "başladığın bir işte her zaman güçlüklerle karşılaşacağını varsay ki sonunda hayal kırıklığına uğramayasın, iyi sonuçlar aldığında sevinesin" anlamında kullanılan bir söz"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işini uydurmak : kurnaz, açıkgöz davranarak işine istediği gibi biçim vermek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işini yoluna koymak : işi veya görevi olumlu olarak yürütmek, sıkıntı çekmeden gerçekleştirmek"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işinin adamı : çalıştığı işte başarı sağlayan, işinin gerektirdiği nitelikleri taşıyan kimse"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işler açılmak : piyasa canlanmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işler arapsaçına dönmek : işler çok karmaşık bir hâl almak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işler becermek : zararlı, gizli işler yapmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işten (bile) değil : çok kolay"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işten el çektirmek : görevden uzaklaştırmak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık
-
işten güçten vakit bulamamak : çok yoğun çalıştığı için zaman ayıramamak"İş bittikten sonra denize karşı sigara içilir." - S. F. Abasıyanık