-  
 ip atlamak  : ipin iki ucunun tutularak çevrilmesiyle, ipe ayağını ve başını değdirmeden zıplamak"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ip takmak  : birinin kötülüğü için çalışmak"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipe dizmek  : boncuk vb.ni ipliğe geçirmek"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipe gelesice  : "asılarak öl" anlamında kullanılan bir ilenme sözü"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipe gitmek  : ölüme gitmek"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipe sapa gelmemek  : akla yakın olmamak veya birbirini tutmamak"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipe un sermek  : geçersiz birtakım nedenler ileri sürerek istenilen işi yapmaktan kaçınmak"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ip koptuğu yerden bağlanır  : "iki kişi arasındaki kırgınlığın giderilebilmesi için kırgınlık nedeninin ortadan kaldırılması gerekir" anlamında kullanılan bir söz"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ip inceldiği yerden kopar  : "bir durum, en zayıf yerinden patlak verir" anlamında kullanılan bir söz"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipi çözmek  : ilgisini kesmek"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipi (birinin) eline geçmek  : yönetimi başkasının eline geçmek, kontrolü başkasının elinde bulunmak"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipi kırmak  : savuşup gitmek"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipi koparmak  : bağlı bulunduğu kuruluşla veya yakınlığı bulunan kişi ile ilişkisini kesmek"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipi sapı yok  : birbirini tutmaz, yersiz, anlamsız"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipin ucunu kaçırmak  : yönetimde veya bir şeyi kullanmada gereken ölçüyü yitirmek"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipini çekmek  : birini ölçülü davranmaya zorlamak"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipini kırmak  : azmak, ele avuca sığmaz bir durum almak"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipini koparmak  : başıboş kalmak"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 iple çekmek  : sabırsızlıkla beklemek"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipleri birinin elinde olmak  : bir işi el altından yönetmek"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipten kazıktan kurtulmuş  : her türlü kötülüğü yapacak yaradılışta olan (kimse)"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı 
   -  
 ipten kuşak kuşanmak  : yoksul düşmek"Tavandan ip yumakları, urganlar, gemici fenerleri sarkardı." - N. Cumalı