- azdırmak
-i Azmasına sebep olmak"Merhem yarayı azdırdı."
- kızdırmak
-i Kızmasına neden olmak, kızmasını sağlamak
- hiddet
isim Öfke, kızgınlık"Kocaman bir tas içinde su geliyor, sabun, havlu, kurulama deyinceye kadar hiddeti geçiyor sultanın." - N. F. Kısakürek
- öfkelendirmek
-i Öfkelenmesine yol açmak, kızdırmak
- sinirlendirmek
-i Sinirlenmesine sebep olmak"Aklıma gelince sinirlendiriyor, hasta ediyor." - N. Ataç
- şiddetlendirmek
-i Şiddetini giderek artırmak
- kötüleştirmek
-i Kötü duruma gelmesine yol açmak
- kızıştırmak
-i Kızışmasını sağlamak
- kızıştırma
isim Kızıştırmak işi
- şiddetlenme
isim Şiddetlenmek işi
- hiddet.
- sinirlendirmek. exacerba'tion şiddetlendirme