-
hüküm giymek : mahkemece cezalandırılmak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hüküm sürmek : işbaşında olmak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hüküm vermek : iyice düşündükten sonra bir karara varmak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hüküm yemek : mahkûm olmak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hükme varmak : iyice düşündükten sonra karar vermek"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hükmü geçmek (veya hüküm yürütmek) : gücü yetmek, sözü geçmek"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hükmü olmamak : önemi, geçerliliği, etkisi bulunmamak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hükmü parasına geçmek : para ile dilediğini yapabilme gücünü kazanmak"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay
-
hükmünü icra etmek : gerekeni yerine getirmek"Hükmü doğru ve pek de yerinde olamazdı." - F. R. Atay