-
hazır bulunmak (veya olmak) : bir yerde var olmak, kendi bulunmak"Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor." - E. M. Karakurt
-
hazır mezarın ölüsü : her hizmeti başkalarından bekleyen tembeller için söylenen bir söz"Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor." - E. M. Karakurt
-
hazır ol! : esas duruşa geçilmesi için verilen komut"Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor." - E. M. Karakurt
-
hazır olmak : hazır durumda bulunmak"Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor." - E. M. Karakurt
-
hazıra dağlar dayanmaz : "sürekli harcama, en büyük birikimleri bile eritir" anlamında kullanılan bir söz"Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor." - E. M. Karakurt
-
hazıra konmak : başkasının emeğiyle ortaya çıkmış bir şeyden yararlanmak"Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor." - E. M. Karakurt
-
hazırda olmak : yararlanılabilecek bir durumda, el altında olmak"Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor." - E. M. Karakurt
-
hazırdan yemek : çalışıp kazanmaksızın elindekini harcamak"Her şey emre müheyya, hazır bir vaziyette bekliyor." - E. M. Karakurt