-
gönül açmak : insanın iç sıkıntısını gidermek, iç açmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül akıtmak : âşık olmak, sevmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül (veya gönlünü) almak : sevindirmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül avlamak : huyunu suyunu yakından bilerek olumlu davranışta bulunmak, tavlamak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül (veya gönlünü) avutmak : hoşça vakit geçirmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül bağlamak : severek bağlanmak, içten sevmek, âşık olmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül bir sırça saraydır, kırılırsa yapılmaz : "kolay kolay onarılamayacağı için bir kimsenin özellikle de dostlarımızın gönlünü kırmamaya özen göstermeliyiz" anlamında kullanılan bir söz"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül bulandırmak : mide bulandırmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül çekmek : sevdalı olmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül (veya gönlünü) eğlendirmek : geçici bir ilgi ve sevgi göstererek hoşça vakit geçirmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül ferman dinlemez : "gönül sevdiğinden asla vazgeçmez" anlamında kullanılan bir söz"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül gezdirmek : seçmek için aklından birçok şey geçirmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül indirmek : kendisine yakıştıramadığı bir şeye razı olmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül kırmak (veya yıkmak) : birini çok üzecek bir davranışta bulunmak, gücendirmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül kimi severse güzel odur : "güzellik anlayışı kişiden kişiye değişir" anlamında kullanılan bir söz"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül kocamaz : "insanlar yaşlansalar da gönüllerindeki sevgi ve istekler tazeliğini yitirmez" anlamında kullanılan bir söz"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül koymak : gücenmek, alınmak, darılmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül okşamak : birini hoş bir söz veya davranışla sevindirmek, iltifat etmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül var otluğa, gönül var bokluğa (konar) : "iyi ve güzel şeyleri seven yüksek ruhlu insanlar olduğu gibi kötü ve pis şeylerden hoşlanan aşağılık insanlar da vardır" anlamında kullanılan bir söz"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül verme evliye, eve gider unutur : "bir kadın, evli bir erkeğe gönlünü kaptırmamalıdır" anlamında kullanılan bir söz"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül vermek : sevmek, âşık olmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül (veya gönlünü) yakmak : insanı aşırı derecede etkilemek, sarsmak, kendinden geçmesine yol açmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönül yıkmak : birini çok üzecek bir davranışta bulunmak, gücendirmek, gönül kırmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönülden çıkarmamak : sevilen kimseyi unutmamak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönülden gönüle yol vardır : kalp kalbe karşıdır"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönülden ırak olmak : sevilmekten yoksun kalmak, sevilmemek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönüller bir olunca samanlık seyran olur : "karşılıklı sevgi oluşursa maddi sorunlara aldırılmaz" anlamında kullanılan bir söz"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü akmak : birine karşı güçlü sevgi duymak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü bulanmak : kusacak gibi olmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü çekmek : imrenip istemek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü çelinmek : güzel sözlere aldanmak, kapılmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü çökmek : yaşama gücü azalmak, ruhsal dengesi bozulmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü düşmek : âşık olmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü istemek : dilemek, kuvvetle içten arzulamak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü kalmak : isteyip de edinemediği bir şeyi istemekten vazgeçmemek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü kanmak : bir işle ilgili kaygısı kalmamak, mutmain olmak, müsterih olmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü kaymak : sevmeye eğimli olmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü kırılmak : üzülmek, incinmek, yerinmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü razı olmamak : istememek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü takılmak : bir şeye karşı ilgi duymak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlü varmamak : istek duymamak, istememek, çekinmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlün yazı var, kışı var : "insan kimi zaman sevinçli, kimi zaman da üzüntülü olabilir" anlamında kullanılan bir söz"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünde kalmak : çok istediği hâlde ulaşamamak, elde edememek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünde (veya gönüllerde) taht kurmak : birisi (veya herkes) tarafından çok sevilir, sayılır olmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünden geçirmek (veya geçmek) : bir şeyin olmasını veya bir şey yapmayı istemek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünden kopmak : kendiliğinden vermek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlüne doğmak : içine doğmak, sezmek, hissetmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlüne dokunmak : üzülmek, rahatsızlık duymak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlüne girmek : kalbine girmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlüne göre : dileğine göre, isteğine uygun olarak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünü çalmak : kalbini çalmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünü çelmek : kandırmak, yola getirmek, aşkını kazanmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünü düşürmek : âşık olmak, sevdalanmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünü eğlemek : mutlu, neşeli vakit geçirmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünü etmek (veya yapmak) : birini razı ve hoşnut etmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünü hoş etmek : birinin dileğini yerine getirerek onu sevindirmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünü kaptırmak : âşık olmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünü karartmak : yaşamaya karşı sevgi ve isteğini azaltmak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünü pazara çıkarmak : sevmek için kendine yakışanı seçmeyip rastgele birini sevmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünü serin tutmak : sakin, soğukkanlı olmak, hemen heyecanlanmamak"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünü söndürmek : küstürmek, kırmak, incitmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünü yaralamak : incitmek, kırmak, üzmek"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon
-
gönlünün dümeni bozuk : isteklerinde, özellikle gönül işlerinde tutarlılık göstermeyen, sık sık istek değiştiren"Gönüllerin birbirine kaynaştığı o günler millî bayramlarımızdan biriydi." - O. S. Orhon